+6
-2
t** üniversitede 2. sınıftaydım. ev arkadaşlarımla bir akşam toplanmış, içmekte idik. Nevalemizin bittiğini farkedip almak için dışarı yöneldiğimde ev arkadaşlarımın bir tanesi "hacım bu gece kuzenim gelicek arabayla gider alır mıyız?" dedi. Bende "tabi ki neden olmasın" dedim. Ben bunun kuzenini ilk başta erkek sanıyordum. Otogara gittik, kırmızı bankta oturan boyu 1.65 civarı beline kadar saçları üzerinde siyah kahverengi elbisesi, dizine kadar siyah çizmesi ile oturan bi kız vardı. Gözüm ona takılmıştı. Bizim eleman "aha orda işte" demesiyle irkildim. Bir baktım o çıktı, karşımdaydı. "Merhaba ben Neslihan" dedi. Sesi o kadar güzel tınladı ki kulağıma konuşamadım. Ben Seko diyemedim. Ela gözlerine bakmaktan nutkum tutulmuştu, kokusu tüm benliğimi benden almıştı. Birazcık durduktan sonra Kuzeni "bu da bizim Seko" dedi. elini uzattı elini tuttum "ben bu eli bırakmak istemiyorum" diye espri yaptım, bizim elemanda "bırakma o zaman hacım" dedi. Eve geldik hazırda olan nevaleden devam ettik. Gece uzun muhabbet önce omzuma yaslandı. sıcacık eliyle elimi kavradı. "Biliyor musun" dedi. "Neyi" dedim. "Kalp atışlarını burdan duyabiliyorum" dedi. Hiç bir şey demedim. diyemedim. orda uyuya kaldı. Sabaha kadar bi kere bile kıpırdamadım. Elemana üzerini örtmesi için birşeyler getirmesini söyledim. Sabah uyandıgında onu seyrediyordum. Gözlerime baktı "hep böyle başlasın isterdim." dedi. Hiç bi ciks içeriği olmayan sadece saf duygularla beslenen gecenin ödülüydü benim için bu cümleler. Gözlerine baktım "kaç gün burdasın?" dedim. "9" dedi. "Tamam, 9 gun bize ne getircek görelim" dedim. Sabah gitmem gereken bir işim vardı. Kalktım hazırlandım. Ailemin durumu iyi olmasına rağmen onlardan para aldığım 14 yaşından sonra görülmemiştir. işte sürekli mesajlaşmalar falan derken akşam oldu ama ömrümden ömür gitti. Eve girdiğimde ışıklar yanmıyordu.