0
Pınar Labne Mahkeme Kararı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAiRESi
E. 2001/4623
K. 2001/6954
T. 20.09.2001
Parg. 1. DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04/04/2001 tarih ve 2000/406-201 ) 1/346 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 18/09/2001 günde davalılardan B... Mağazaları A.Ş vekili B... , yine davalılardan A... A.Ş vekili T... ile davacı avukatı AZ... gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Parg. 2. KARAR : Davacı vekili, değişik sektörlerde faaliyette bulunan müvekkilinin gıda sektöründe de "PINAR" markası ile tanınır ve bilinir hale geldiğini, bu markanın halen tanınmış marka statüsünde himaye gördüğünü. "PINAR Beyaz sürülebilir Krem Peynir" ve "PINAR LABNE" markalarının peynir emtiasında kullanılmak üzere marka olarak tescil ettirildiğini, davacı markasının tanınmışlığından yaralanmak isteyen davalıların "BEYAZ" ve "LABNE" sözcüklerini marka olarak aynı ürünlerde kullanıp pazarladıklarını, aynı şekilde ürün ambalajında da, renk, dizayn, ebat yönünden iltibasa neden olacak benzerlik yaratıldığını, bu hususun marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu ileri sürerek, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, davalıların "Kerem Labne" ve "Kerem Beyaz" markalı ürünlerindeki "Labne" ve "Beyaz" ibarelerinin silinmesine, ürünlerin toplatılıp imhasına, 5 milyar lira manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Parg. 3. Davalı B... A.Ş vekili cevabında, davacının markasını tescil ettiği şekilde kullanmadığını, davacının markasındaki asli unsurun "PINAR" olup, renk, vasıf, cins bildiren diğer sözcüklerin tek başına marka olarak tescil edilemeyeceğini ve korunamayacağını, ambalaj tasarımının davacıya ait olmadığını, ambalajların yazılış, dizayn, renk yönlerinden farklı olduğunu, manevi tazminat koşullarının da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Parg. 4. Davalı A... A.Ş vekili de cevabında, emtianın vasfını, çeşidini ve vasfını bildiren "BEYAZ" ve "LABNE" ibarelerinin bir markanın unsuru olarak tescil ettirilseler bile, inhisarı hak yaratmayacağını, davacının "PINAR" markası ile benzerlik bulunmadığı gibi, ambalaj ve dizayn, renk yönlerinden de bir benzerlik bulunmadığı, manevi tazminat talebinin yersiz ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Parg. 5. Mahkemece, toplanan delillere nazaran, davacı markalarındaki "PINAR" sözcüğünün ticaret unvanını taşıdığı, "BEYAZ" ve "LABNE" kelimelerinin ise ürün adını ifade ettikleri, markalardaki sözcüklerden herhangi birinin ön planda olmayıp birlikte değerlendirilmesi gerektiği, "BEYAZ" ve "LABNE" sözcüklerine peynir sözcüğü ilave edilmeden kullanıldığına göre bu kullanımın "beyaz peynir" değil özel bir ürünü çağrıştırdığı, davalıların bu sözcüklere ilişkin bir tescilinin bulunmadığı, davalı tarafın davacı ürün ambalajlarını da iltibasa meydan verecek şekilde ve davacının tanınmışlığından istifadeye yönelik olduğu, bu durumun ise marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet olduğu gerekçesiyle, davalıların davacı şirketin markalarına vaki tecavüzlerinin ve haksız rekabetlerinin önlenmesine, davalıların "Kerem Beyaz" ve Kereni Labne markaları ürünlerindeki "Labne" ve "Beyaz" sözcülerinin silinmesine, bu şekildeki ürünlerin toplatılıp imhasına, tarafların durumuna göre taktiren 2.500.000.000 lira manevi tazminatın davalılardan yasal faizi ile müteselsilen tahsiline, maddi tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Parg. 6. Karar, davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Parg. 7. 1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıya ait "Pınar Beyaz" markasındaki "Beyaz" sözcüğünün bilinen klagib anlamdaki "beyaz peynir" anlamında kullanılmadığının anlaşılmasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Parg. 8. 2 - Ancak, dava marka haklarına tecavüz, ve haksız rekabetin önlenmesi ile manevi tazminata ilişkin olup, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin marka olarak tescil edilemeyecek işaretleri düzenleyen 7/c maddesi gereğince, cins, çeşit, vasıf, kalite belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların tescil edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Oysa, davacının marka olarak tescil ettirdiği "Pınar Labne" ibarelerinden oluşan markasındaki "Labne" sözcüğünün, özellikle Ortadoğu ülkelerinde çok bilinen iştah açıcı aperatif olarak tüketilen yoğurtlu bir peynir cinsi olduğu, hatta Suudi Arabistan tarafından standartlarının dahi belirlendiği dosya kapsamından anlaşıldığından cins ve çeşit belirten bu kelimenin bir kişinin inhasırına verilmesi mümkün değildir. Bir başka deyişle, bu sözcüğün haksız rekabet hükümlerine uyulmak koşulu ile bir başkası tarafından markanın tali unsuru olarak kullanılması mümkündür. Davalı tarafın, davacıya ait "Pınar Labne" ibaresindeki "Labne" sözcüğünü ilk bakışta iltibasa meydan verecek bir benzerlikteki yazı şekli, renk ve şekilde kullandığı anlaşıldığından, mahkemece bu sözcük ve marka yönünden haksız rekabet hükümleri yönünden verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş ise de, cins ve çeşit belirtilen bu sözcüğün tamamen yan unsur olarak dahi davalı tarafından kullanılmasını önler şekilde yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmamıştır.
Parg. 9. 3 - Öte yandan, birçok tescilli markası olduğu anlaşılan davacının iki adet markasına tecavüz ve müdahalenin önlenmesini talep ve dava ettiğine göre mahkemece, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hakkında hüküm kurulan markaların belirtilmesi gerekirken, HUMK.nun 388-389. maddelerine aykırı olarak, yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ambalajın içindeki ürün yönünden bir haksız rekabet iddiası olmayan böyle bir davada, haksız rekabet ve tecavüzün, ürünün ambalaj kapak ve etiketinin değiştirilmesi ile giderilebileceği düşünülmeden, ürünün dahi imhasını gerektirecek şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur.
Parg. 10. SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte yazılı nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine. ( 2-3 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, 20/09/2001 Tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Tümünü Göster