1. 1.
    0
    '' ... haftada bir kere ortak teyzelerine, halalarına akşam yemeğine gittiklerini söyledi, bazan, akşamları konak sineması' na gittiklerini söyledi.

    'biliyorum' dedi, belkıs 'sizi görürdüm. sen hayatından memnun, lobideki resimlere bakarken, kolundan şefkatle tuttuğun karını balkona çıkan kapıya kalabalıkla birlikte zütürürken o, duvardaki afişlerde ve kalabalığın içinde kendisine başka bir dünyanın kapılarını açacak başka bir yüz arardı. senden çok uzakta bir yerde yüzlerin gizli anldıbını okuduğunu anlardım.'

    galip sustu.

    'beş dakikalık arada sen hayatından memnun uslu bir koca gibi karını sevindirecek hindistan cevizli çikolatayı ya da buzlu pengueni almak için tahta kutunun altına parayla vuran satıcıya el ederken ve ceplerinde bozuk para ararken, ben, sinemanın soluk ışıkları altına perdedeki halı süpürgesiyle ya da portakal sıcağı rekldıbına mutsuzlukla bakan karının o reklamlarda bile kendisini başka bir ülkeye zütürecek sihirli bi bildirinin izlerini aradığını sezerdim.!

    galip susuyordu.

    'gece yarısına doğru insanlar, birbirlerinden çok, birbirlerinin pardesü ve paltolarına yaslanarak konak sinemasından çıkarlarken, ben, sizin de kol kola girip önünüze baka baka evinize yürüdüğünüzü görürdüm'

    'en sonunda,' dedi galip, belli belirsiz bir öfkeyle ' bir kere sinemada görmüşsün bizi.'

    'bir değil, on iki kere sinemada, altmış kereden fazla sokakta, üç kere lokantada, altı kere dükkanda gördüm sizi. tıpkı çocukluğumda yaptığım gibi, yanındaki kızın rüya değil, ben olduğumu düşünürdüm.'

    bir sessizlik oldu...

    orhan pamuk-kara kitap
    ···
   tümünü göster