1. 1.
    0
    a da temellerini attigi marksizm, yalnizca bir kuram ya da yontem degil, bütünsel bir dünya görüsünün ifadesi olmustur.
    gencligi ve dusüncesinin olusumu. yahudi asilli bir ailenin yedi çocugundan biriydi. avukatlik yapan babasi büyükk olasilikla mesleginde ilerleyebilmek içinn protestanligi benimsemis, oglunu da alti yasina geldiginde vaftiz ettirmisti. ortaögrenimini (1830-35) trier'de tamamlayan marx, ekim 1835'te bonn universitesi'ne girdi. orada bir yil beseri bilimler okuduktan sonra, 1836'da berlin universitesi'nde hukuk ve felsefe ogrenimine basladi. berlin'deki en önemli deneyimi hegel'in felsefesiyle tanismak oldu. baslangiçta itici buldugu regelci ögretinin devrimci ögrenci kültürünü derinden etkiledigi bu dönemde , sonunda o da doktorlar kulubu olarak bilinen genc hegelci çevreye katildi. grubun baslica sözcüsü olan bruno bauer' in universitedeki ilahiyat derslerini iziedi. bu arada prusya yönetimi, hizla ateizme yönelen ve siyasal eylem den söz etmeye baslayan genç hegelcileri universitelerden uzaklastirmaya girismisti. 1832'de ludwig feuerbach'tan sonra, 1839'da bauer de görevden alindi. marx'in bu yillardaki en yakin dostu olan adolph rutenberg ise, genç regelcileri daha köklü bir toplumsal katilima çagiriyordu.
    bu elverislili, çelismelerle dolu ortamda marx'in siyasal görüsleri liberal demokratliktan baslayip devrimci demokratliktan geçerek sosyal demokratliga ya da komünizme dogru gelidi. kuramsal planda ise, gününde insanligin bilim, düsünce ve kültür mirasinin üç ana damari sayilabilecek olan alman felsefesi, ingiliz siyasal iktisadi ve fransiz sosyalizmi, önünde pespese açilan ve zamanla yeni bir sentezini ortaya koya cagi alanlar oldu.
    marx, demokritos ve epikuros'un felsefelerinin hegelci çözümlemesine ayirdigi doktora tezini arkadaslarinin önerisi üzerine jena universitesi'ne sundu; nisan 1841'de doktorasi kabul edildi. gene 1841'de lud wig feuerbacli'in das wesen des christen- tunis (hiristiyanligin ozü) adli yapitini fel sefede büylük bir olay olarak karsiladi. feuerbach'in regel'e yönelttigi maddeci elestiriyi yerinde bularak, bundan böyle felsefe calismalarinda regel'in diyalektik yöntemiyle feuerbach'in maddeciligini birlestirmeye yöneldi. prusya'nin en gelismis sanayi bölgesi olan köln'de, liberal burjuva muhalefetin yayin organi olarak yayin hayatina yeni atilan gunluk rheinische zeitung gazetesine mayis 1842'de yazi gondermeye basladi. basin ozgürlügünü ele aldigi ilk makalesinde, ozgurluk konusunda mutlak ve evrensel ahlak ilkelerinden yola cikan soyut idealist bir yaklasim görülüyordu.. 15 ekini 1842'de gazetenin yayin yönetmeni olan marx, bu sifatla mart 1843'e deg-in rheinische zeitung'daki basyazilarinda, cok cesitli toplumsal ve ekonomik sorunlara, bu arada yeni sahneye cikan komümzim olgusunada degindi. tirajini u.·c katina cikardig-i gazetenin, liberal muhalefetin yayin organi olmaktan çikarak, devrimci demokrasinin sözcülügünü üstlenmesini sagladi. marx'in,
    genc hegelcilerden gittikçe uzaklasan siyasal görüslerinin gelisiminde ve felsefesinin idealizmden maddecilige yönelmesinde önemli bir asamayi temsil eden gazete, rusya'nin baskisi üzerine, mart 1843'te prusya yönetimince kapatildi.
    haziran 1843'te cocukluk sevgilisi jenny von westphalen'le evlenen marx, ekim 1843'e degin onun oturdugu kreuznacb'ta kaldiktan sonra, karisiyla paris'e gitti. kreuznacb'ta yazdigi zur kritik der hegelschen rechtsphilosophie'de (regel'in rukuk felsefesinin elestirisine katki) hegel elestirisini feuerbach gibi dinden degil, toplunisal iliskilerden yola cikan bir çözümlemeye dayandirdi. sivil toplumun devlet tarafin dan degil, devletin sivil toplum tarafindan belirlendig sonucuna vardigi bu incelemesi ne sonradan yazdigi ve dini "halkin afyonu" sayan ünül ifadesine yer verdigi giris metni, 1844'te tek sayisini arnold ruge'yle birlikte cikardigi deutsche-franzo.·sische jahrbilc her'de (alman-fransiz yilliklari) yayimlandi. bu derginin amaci alman ve fransiz sosyalistlerini birlestirmekti; ama ruge ilimli, yalnizca aydinlatici nitelikte bir yayindan yanayken, marx yasamdan ve kitlelerin mücadelesinden kopuk kuramlardan yarar ummuyor, var olan düzenin hiç ödün veril meden elestirilmesim ve kuranisal elestiri ile devrimci uygulamanin birligini savunuyordu . ayni dergide yayimlanan zur juden frage (1844; yahudi meselesi, 1968) adli yazisinda da marx, bruno bauer'i yahudilerin kurtulusu sorununa idealist çerçeve içinde yaklasmakla suçlarken, insanligin kurtulusunun yalnizca dinsel ve siyasal degil, ayni zamanda ekonomik ve toplumsal baskilari da yok etmeyi gerektirdigini öne sürüyor; bu arada, yalnizca "siyasal kurtulus" olarak gördügü burjuva devriminin sinirliligina dikkat çekiyordu.
    ruge'yle arasindaki görüs ayriliklarinin keskinlesmesi, almanya icinde gizli dagitimin zorluklan ve derginin isvicreli yayimcilarini desteklerini çekmesi üzerine deuts che-franzo.·sische jahrbilcher'i sürdüremeyen marx, paris'te almanca cikartilan vor wliris! (ileri!) adli gazeteye yazi vermeye basladi. eylül 1844'te yayin kuruluna katildigi bu gazeteye, ayni ay icinde birkac günlügüne paris'e geldiginde tanisip hemen kaynastigi engels'in, heinricli heine'nin ve georg heiwegh'in yazi göndermesini sagladi. agustos 1844'te vorwarts!'te yayimlanan bir makalesinde, silezyali dokumacilarin ayaklanmasini konu aldi; olayi alman isi sinifinin burjuvaziye karsi ilk önemli eylemi olarak degerlendirdi ve alman halkinin kurtulusunu gerçeklestirecek tek dinamik ögenin proletarya oldugunu ileri sürdü.
    paris yillarinda artik ekonomik iliskilerin bütün ayrintilariyla incelenmesi gerektigi sonucuna da varan marx, yasami boyunca ugraqsacagi siyasal iktisat konusunda ilk calismalarina giristi. john stuart mill gibi iktisatcilarin temel yetersizliginin, kapitalizmi tarilisel bir gelisme olarak görmemelerinden ve kapitalist iliskileri degismez kabul etmelerinden kaynaklandigini öne sürdü. paris'te fransiz ve alman iscilerinin komünist örgütleriyle temasa geçmisti. isçilerin düsüncelerini "son derece kaba ve zekidan yoksun" buluyor, ama kisiliklerinden heyecan duyuyordu. ancak 1932'de, almanca toplu yapitlari icinde yayimlanabilen oko nomisch-philosophische manuskripte aus dem jahre 1844 (1844 el yazmalari, 1969) adli, taslak halinde kalmis çalismasinda, ilk kez, üretimin toplumsal süreçteki belirleyici rolüne isaret etti; toplunisal siniflarin maddi temelini özel mülkiyetin ve is bölümünün olusturdugunu vurguladi. sosyal bilimlerin cesitli dallarina degindigi bu yazmalarinda, yabancilasma ve yabancilasmis emek gibi bazi temel kavramlarini ortaya atti; özel mülkiyet sisteminin ancak genis kitlelerin devrimci mücadelesiyle ortadan kalkabilecegi sonucuna vardi. engels'le birlikte ta sarladigi die heilige familie oder kritik der kritischen kritik'teyse (1845; kutsal aile ya da ele*tinnin ele~tin.si, 1976) isçi sinifinin kapitalist toplumdaki konumundan kaynaklanan tarihsel rolünden söz etti. verimli denemelerle dolu 1844 yilinin son baharinda daha cok marx tarafindan yazilan kuisal aile, genç hegelcilerin öznel (subjektif) idealizminin elestirisine ve maddeci tarih görüsünü gelistirme adimlarina ayirmisti.
    brülksel yillari ve 1848 devrimlerindeki rolül: prusya hüikümetinin girisimleri sonucu fransa'daki guizot yönetiminin vorwarts! gazetesini kapatarak yazarlarinin birçogunu sinir disi etmesi üzerine, marx subat 1845'te brüksel'e gitti ve o yil prusya vatandasligini reddetti. brüksel'de, artik yogun bir isbirligi icinde bulundugu engels'le birlikte, marksizmin ilk olgun ürünleri sayilabilecek die deutsche ideologie'yi (1845- 46; alman ideolojisi 1968, 1987) ve calismada gelistirilecek temel önermeleri içeren "the sen jiber feuerbach"i ("feuerbach uzerine tezler") yazdi. kasim 1845-agustos 1846 arasinda yazilan, ama tam metni 1844 el yazmalari gibi 1932'ye degin yayimlanamayan alman jdeolojisi'nin büyük bölümü, cesitli egilimlerdeki alman sosyalistlerine karsi o günün kosullarini yansitan bir polemik niteligindeydi. birinci cildin ilk bölüm ise tarilisel maddecilig genel bir giris olarak tasarlanmisti ve calismanin kuramsal özünü içeriyordu. engels'in deyimiyle, sosyalizmin bir ütopya olmaktan cikarilip bilimisel hale getirildigi yapitta, üretici güçlerin gelismesiyle toplumsal iliskilerin niteliginin de degistigi, bütün tarihsel gelismenin üretici güçler ile üretim iliskileri arasindaki celismeden kaynaklandigi görüsüne ilk kez yer verilmisti.
    tarihsel maddeciligin ilkeleri alman jdeo lojisi'nde acikliga kavusturulmus, ama calismayi yayimlama girisimleri sonucsuz kalmis ve metin marx'in ifadesiyle "farelerin elestirim"ne terk edilmisti. 1847'de yayimlanan misere de la philosophie'deyse (felsefenin sefaleti, 1966, 1979) marx, bu görüslerini kamuoyu önünde ortaya koyma firsatini buldu. proudhon'un ekonomik kurum ve iliskilere ahlakci reformcu bir yaklasimi içeren philosophie de i
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster