1. 101.
    +1
    evden dışarıda

    dairenin kapısını açtığımda dış kapının hala kapalı olduğunu gördüm, evin güneye bakan tarafından arka bahçeye atlayıp ara sokakları ve bazı kestirmeleri kullanarak kaleiçine ordanda yüzebilecek herhangi bir gemi, sandal ile sıçan adasına gideceğim, önce nezaketen kapılarını çaldım karşı dairenin tabi açan olmadı daha sonra levye ile bu kapıyı da hallettikten sonra odaları tek tek kontrol ediyorum elimdeki makaralı yay ile daire temizdi, yavaşça balkona doğru ilerlediğimde balkonun aşağısının da temiz olduğunu gördüm hemen demirliklere bağladığım ipten aşağı indim ve tüm hızımla koşmaya başladım, dinlenmek için iyi bir yer arıyordumki aklıma hemen yolumun üzerinde olan uzunca duvarları olan bir okul geldi tam kapıdan içeri girecektimki bir sürü bebe zombi tıpış tıpış bana doğru koşmaya başladı hemen sürgülü kapıyı çekip kilitledim ve o an dinlenilecek zaman olmadığını anlayıp hiç durmadan ışıklara doğru koşmaya başladım dedemanın oralardaki bir tekelden 4-5 kutu sigara aldım ve ışıklar gibi kalabalık bir caddeden nasıl geçeceğimi düşünmeye başladım bir an " zombi taklidi yapmak" geldi aklıma fakat işe yaramama riski vardı ve benim ölmeye hiç niyetim yoktu tam yürümeye devam edecekken birden belediyenin çalışmalarında kullanılan kepçelerden birtanesini kestirdim gözüme şansıma anahtarı üzerindeydi ve çalışır vaziyetteydi durumun orada ne kadar kötü olduğunu bilmediğim için burhanettin onat caddesinden gitmeye karar verdim, cebesoy caddesine girdiğimde bu kocaman araç ile yanlarından geçemeyeceğim kadar araba vardı orada normalde hiç trafik olmayan cadde şimdi araba doluydu... bildiğim birkaç kestirme yoldan giderek kaleiçine vardım. fakat limana gitmeden önce yapmam gereken bir şey vardı. eğer öleceksem bu gerizekalı zombile yüzünden olmamalıydı o karanlıkta her zaman gittiğim bara gitmek üzere yola koyuldum yolda 3 punkçı ile karşılaştım ama her zamankinden biraz farklı olarak bu sefer zombiydiler, sanırım artık gerçekle yüzleşme vaktim gelmişti, savaşmam gerekiyordu... cebimdeki shurikenleden birtane çıkartıp tam kafasına attım fakat pek derine girmediği için işlememiş olsa gerek ölmedi. yay gibi riskli bir alete hiç bulaşmadan katanamı kınından çıkardım ve birtanesinin kafasını olduğu gibi koparıverim tek bir hamlede, hiç zor olmamıştı... aslına bakarsanız hoşuma bile gitmişti diyebilirim daha sonrakinde ise deneme amaçlı vücuduna sapladım katanayı fakat etkilenmedi,o an panik olup kemerimden mutfaktaki bıçaklardan çıkardım ve hemen kafasına geçiriverdim yere yığılırken katanayı tuttum ve içinden çıkıverdi son kalan ile arkadaşlarını öldürdüğüm için üzülmüş olsa gerek bir sinirlendi bir sinirlendi başladı üzerime koşmaya bende hiç hareket etmeden sadece katanayı kafasına doğru tuttum ve kendi kendini öldürdü, yazık... daha sonra bara vardığımda kırılmamış 3-5 viski şişesini çantama koyup limana doğru gittim. tüm büyük gemiler gitmişti yalnızca 3-5 sandal vardı ve bunlar sıçan adasına gitmem için bana yetermiydi hiç bilmiyordum, başka çarem olmadığı için 1-2 yedek kürek toplayıp atladım birtanesine. biraz açıldıktan sonra şehri izleyerek adaya doğru kürek çekmeye başlamıştım
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster