1. 1.
    0
    özet: Farkındalık nedir bilirmisin?

    "Kendini Bilmektir"

    Sen kendini bilmezsen okuman bir işe yaramaz.Önce farkındalık olmalı. Vakit kaybetmek demişsin.Bak sana sadece bir cümle kuracağım sadece bu cümleyi yap yeter.

    "Yaptığın herşeyi farkında olarak yap"

    Yürüyorsan sadece yürüdüğünü bil.Çay içiyorsan sadece çay iç. Uyuyorsan sadece uyu.

    Yapamayacaksın. Aklına düşünceler gelecek geçmişten veya hayaller gelecek gelecekten. işte egomuzu ele geçiren şeytan budur. Aklımıza gelen o düşünceler. Onlar bize dışardan geliyor farketmişsin.Biz düşünmüyoruz aslında. Sanki bir radyo yayını var biz istemsiz olarak o radyoyu dinliyoruz.

    O kadar güzel açıklamışsınki egoyu kelimeler yetmiyor.Ele geçirilen ego aynen söylediğin şu cümlelerdir;

    "bazen kafamda düşünceler kuruyorum, sanki birileriyle konuşuyormuşum gibi hatta konuştuğumu düşünüyorum "işte ben ona böyle diyorum o bana böyle diyor sonra ben ona böyle diyorum" vs. tarzında. Kimilerine söylemek istediklerimi ama söyleyemediklerimi zihnimde kurup kendi kendime söylüyorum. Kimi zaman "dur!" diyorum, "başladın gene kendinle konuşmaya..!" ve çoğunlukla da bu düşüncelerin farkındayım. Sonradan hatırlayamasamda düşündükten sonra, zihnimde konuştuktan sonra hatrımda kalıyor, sadece belli bir müddet sonra siliniyor."

    işte bunu anlaman bile çok güzel bir gelişme. Artık farkındalığın ne olduğunu biliyorsun. Farkındalık bunu farketmek ve şeytan FM den yayın yapan radyoyu çözmek. işte evrenin sırrı bu.insanoğlunun savaşlar yapmasının birbirini öldürmesinin kavga etmesinin mutsuz olmasının HASTA olmasının hepsinin sebebi bu radyo yayını.

    Peki bu yayının frekansını bozmak için ne yapmalıyız?

    Farkındalık uygulamalarını yapmalıyız.Bu uygulamalar Eckhart Tolle - Şimdinin Gücü uygulama kitabı 'nda anlatılmıştır.100 sayfa ince bir kitaptır. Ayrıca okumanızı tavsiye ederim.Ben kısaca bu başlıkta yazdım bunları. Hepsi izlemekle bitiyor.

    Farkındalık için zamana ihtiyacınız yok. zaten zaman kavramı farkındalığınızı bozuyor. Zaman diye birşey yoktur.Siz yarın işe gideceksinizdir. işe gitmenizin sebebi para kazanmaktır. para kazanmanızın sebebi egonun size sunduğu hayallerden birini gerçekleştirmektir. Buna sürü pgibolojisi de denilmektedir.Her insan kapitalist rejimde bu şekilde yaşar.Bu döngü sizin "farkında" olmadan yaptığınız bir oalylar silsiledir.Bu zincir şöyledir;

    "Doğum - aileden öğrenilen konuşma - ailenin sana kızarak öğrettiği ahlak ve toplum kuralları - okulda sana öğretilen pozitif bilimler - iş hayatı - para kazamak - evlenmek - çocuk yapmak - çocuklarını da aynı zincire sokmak ve ölüm"

    işte sorun bu.bunları neden yaptığınızı bilmemeniz. Hatta bırakın bilmemeyi hiç düşünmemeniz.Bu zincir size "KENDiNiZi" unuttuyor. Kainatın en üstün yaratıkları olduğunuzu meleklerin önünüzde secde ettiğini herşeyi unutturuyor.

    Bu sorun dünya yaratıldığından beri süregelmiştir.Bu zincirde hep "MUTSUZLUK, CiNAYETLER,KAVGALAR, HIRSIZLIK... VB. OLMUŞTUR"

    Bu olumsuzların giderilmesi amacıyla "din" adı verilen kalıplar oluşturularak insanlar düzene sokulmaya çalışılmıştır. Bütün dinler bu başlıkta anlattıklarımı içermektedir.Ama uygulamaları farklıdır isimleri farklıdır. Kısaca hepsine "VARLIK" diyebiliriz.

    Varlık nedir?

    Yaratıcı,tao,zen, tanrı,rab, sınırsız güç, sonsuz güç, Allah.. hangisine inanıyorsanız birini seçin. Bütün kapılar bu kelimeye çıkar. Varlık..

    islamiyet Allah kelimesini seçmiştir.Çünkü anlamı olmayan bir kelimedir.Ama tanrı kelimesi akla "varlık" hakkında imajinasyon getirir. Tanrı deyince aklınıza hemen eski medeniyet heykelleri yada ak sakallı yaşlı bir amca belirir.Ama varlık tahmin ettiğiniz şey değildir. islamiyette bu aynen şu şekilde anlatılır;

    "De ki; O Allah, bir tektir. Allah ekgibsiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç; fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir.) Doğurmadı ve doğurulmadı. O'na bir denk de olmadı." (ihlas Suresi)

    bu kadar mı güzel anlatılır "varlık".Çünkü varlığı ancak kendisi böyle anlatabilir ve varlık kendini böyle anlatmış.

    Şimdi ekgibsiz ve hiçbirşeye muhtaç olmayan bir sınırsız gücün size şeytan FM den gelen egosal hayalleri sunamayacağınımı sanıyorsunuz?

    Hayallerin hepsi egodur. Geçmiş ve gelecek diye birşey yoktur. Sadece şimdiki an vardır.Bu kuralı bilmeyen kişi kuantumu başaramaz. çünkü kuantum sadece an da olur. geçmiş ve geleceği bağlamaz. Mevlananın dediği gibi

    "Geçmişi ve geleceği yakıp atın"

    nasıl mı yakıcaksınız?

    Farkındalık uygulamalarıyla;

    izleyerek..

    Nefesinizi izleyin, Burnunuzdan mavi hava enerji ışınları doluyor içinize gülümsüyorsunuz ve nefes verince dışarı çıkıyor. işte bu kadar basit. Bunu mümkün olduğu kadar sık yapın. otobüste boş otururken. baktınız "şeytan FM yayına girdi" hemen nefesi izlemeye başlayın. anında gidecektir. nedenmi?varlığın kelimeleriyle açıklayalım;

    "biz adem'i kendi suretimizde yarattık, içine kendi nefesimizden (ruhumuzdan) üfledik."

    nefesin ne kadar önemli olduğunu her nefesinizi kaçırdığınızda aslında farkındalığı kaçırdığınızı anladınızmı?

    neden mevleviler sufiler "NEY" çalıyor ? neyden ses çıkarmak aylar sürer. bırakın çalmayı sadece ses çıkarmak. ancak nefesinizi izlediğinizde ses çıkarabilirsiniz.

    Nefes ruhun ihtiyacı olan enerjiyi günceller. güneşin içindeki sürekli güncellenen patlamalar gibi oksijen reaksiyona girer.

    Nefesini izlediniz.Her hücrenizi hissedin. Kendinizi izleyin. Tepkilerinizi.Kızdınızmı. izleyin komik gelicek.Şeytan FM sadece kulağınıza fısılmadaz bazen sessizce size "DUYGU" olarak girer.

    işte bu soldan yaklaşmadır.En kötüsüdür. Kontrol edilemez. Kısa etek giyen bir kızın karşınızda oturup sizin onun bacaklarına bakmanızdır bu.Engel olunamaz tepkilerdir. işte duyguları izleme kısmında TEPKiSiZLiK devreye girer. Tepkisiz ve dingin olan birisi duygularının kontrolünü şeytandan alır. Duyguların kontolü başarıldığında size göbek deliğinizin 2 parmak üstünden bir sinyal gelir."BURDAYIM" şeklinde. Sonra bir dinginlik bir gülümseme bir huzur yaşarsınız tarif edilemez.

    bir örnekle açıklayalım;

    Bir zen ustası yolda bir arkadaşıyla yürüyormuş. arkadan gelen bir adam durup dururken koşarak zen ustasına tekme atmış. Usta yere düşmüş. Kalkmış ve hiçbirşey olmamış gibi yürümeye devam etmiş. arkasına bile bakmamış. Kimin vurduğunu bile görmemiş. Yanındaki ona sormuş usta neden kızmadın sana vurdu demiş. usta demişki " bu onun sorunu benim değil"

    başka bir cümleyide isa peygamberden söyleyelim. Farkındalığın peygamberi. olayı daha ileri bir boyuta taşıyıp TEPKiSiZLiK yerine olumlu tepki vermiştir.

    "sana tokat atana diğer yanağınıda uzat"

    Duyguları kontol etmek onları izlemekten geçer. Kısacası farkındalık izlemektir.

    Nefesini izle, kendini izle, düşüncelerini izle, duygularını izle.

    Nefesini izlemek diğer izlemelerin hepsinde gereklidir. Anda kaldırmanın sihiridir. Nefesinizi izlerken şeytan FM size zarar veremez. Farkındalık meditasyonun sonsuz olmasıdır. Aydınlanmada Farkındalığın sonsuz olmasıdır. Aydınlanmanın daha ötesi bir olgu sadece peygamberlere özgüdür.

    Kurandada belirtildiği gibi "dünya oyun ve eğlence alanından ibarettir"

    Bu oyunun bir amacı var. işte bu.Farkındalık.

    Bu oyunda bazı adminler (peygamberler) var. Bunlara bu özellikler doğuştan verilmiş. Bazıları sonradan almış (mevlana , yunus emre , osho, eckhart tolle ,einstein, edison ... milyonlarcası)

    Şaşırdınızmı?

    edison diyeceksiniz müslümanmı?

    Bu bölümde anlattığım şeylerin dinle alakası yok. Farındalık pgibolojik bir şey. Dinsizde olsan aynı müslümanda olsan.Bu oyun herkese açık. Zaten müslümanlık , hristiyanlık ... vs bu youndaki kısa yollardan bazıları.

    Ben bu bölümde size en kısa yolu anlattım.

    Ölümü unuymayın. Yukarıda anlattığım zincirin ilk ve son halkası pek düşünülmez. aralara takılır insan.siz ilk günden ölümü düşünürseniz. hayatın tadını alırsınız. unutmayın,

    "Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, nereye gittiğinizin önemi yoktur"
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster