0
Merkezlenme
Çok önemli bir kavrama geldik.Şimdiye kadarki yeri özetlemek istedim.
insan iki çeşit kalkana sahiptir. birisi içimizdeki bilinçtir.Bu bilinç bizim enerjimizdir.Bu sınırsız gücün yani yaratıcının bize nefesinden üflediği parçasıdır.Biz o enerjiyi kullanarak istersek telekinezi yaparız istersek astral seyahat yaparız istersek reiki yaparız.o enerji sonsuzdur ve saftır.Ama o enerjiyi kullanmanın bir kuralı vardır.Önce o enerjiye ulaşmak gerekir.Bu enerjinin etrafında bir engel vardır.O engel egodur.Ego kötü birşey değildir aslında.iki kısımdan meydana geliriz. Bilgisayar gibi düşünün.Özümüz harddisk tir.Ego ise ram dir.ram olmadan bilgisayar çalışmaz.ram in içinde önbellek kayıtlıdır. önbelleğimizin yani egomuzun içinde bir program kayıtlıdır. programla dili bilen arkadaşlar anlayacaklardır if ve else komutlarıyla yazılmış bir programdır.bu ram biz doğduğumuzda boştur. çok kısıtlıdır. sadece ağlamayı ve gülmeyi bilir.0 ve 1 dir. sonra bizim ram imize ailemiz ve çevremizdekiler kendi doğrularını yüklerler. sana şeker verirler sen susarsın. artık if birisi sana şeker verirse = gülümse komutu egoya yüklenmiştir. sonra if okula gitmezsen = kötü bir çocuk olursun yüklenir ... bu böyle devam eder. sonra çevremiz okullar öğretmenler kendi doğrularıyla egoyu doldurur. taki ergenlik çağına kadar bir sorun yoktur.
ergenlik çağına geldiğimizde egomuz şeytan tarafından ele geçirilir. artık kontrol bizde değildir. şeytan bir virüs gibi egomuzu kafasına göre değiştirmeye başlar. artık ailemize asi gelen cevap veren tepki veren küfür eden sinirlenen bireyler oluruz.siz 3 yaşında bir çocuğun ciddi bir şekilde kızdığını göremezsiniz.ama 10 yaşında bir çocuk çok cidid şekilde size tepki verir. çünkü o artık hastalığa yakalanmıştır.
farkındalık ise egomuzun şeytan tarafından ele geçirildiğini farketmemizdir. farkındalık aslında kelime anlamı olarak "herşeyi farkında olarak yapmaktır".eğer egomuzu bizim değilde şeytanın yönettiğini anlarsak şeytan bize tepkiler vericektir. hemen komut yazmaya başlar.bu komutlar geçmişten gelir yada gelecek üzerine hayallerdir.
if arkadşlarınla taksime gitmezsen = rezil olursun
if ailene karşı gelmezsen=rezil olursun
taksime git - ailene karşı gel
işte şeytanın bize yaptığı.
biz bu olayı farkettiğimiz anda yani bu yazıyı okuduğunuz anda if komutları yoğunlaşır. şeytan artık bir müdahelenin farkındadır ve özünüzden beslenerek emdiği gücünüzü kaybetmemek için hayatınızda hiç yaşamadığınız kadar sizi sinirli ve tepkili biri yapar.bu onun son savunmalarıdır. artık 2 aylık ömrü kalmıştır. özümüze ulaştığımızda varlığın gücü onu yakacak ve egomuzun tekrardan çocukluğumuzdaki gibi sahibi biz olacağız.
peki bu okadar kolaymı?
değil. bize şeytanın if le yazdırdığı ne kadar komut varsa onları yani düşünceleri izleyip şeytanın gözünün için baka baka onları izlememiz sonrada onların yokolmasını beklememiz gerekir.bu yola yükseliş yolu denilmektedir. yükseliş yoluna giren birisi yalnız kalma eğlimine girer. insanlardan uzaklaşmak ister. çenesi düşebilir çünkü. saçmalayabilir. bunları güzel şeyler herşeyin yolunda olduğunu gösteriyor. yüzümüzde sivilceler çıkabilir . o çıkan sivilceler içimizdeki gereksiz düşüncelerin dışa atıldığının bedensel göstergesidir. bedenimiz ruhumuz tüm varlığımız hızlı bir seferberliğe girmiştir. egonun bize sonradan eklediği tüm komutları temizlemeye çalışır. bilinç yani yaratıcı artık yanımızdadır. çünkü onu bulmuşuzdur. zaten amaç budur. bütün dinlerin amacı budur. kuranda anlatılan din günü budur. artık kendi harddiskimizi kullanmaya hafiften başlarız. zekamız açılır. derslerimiz düzelmeye başlar. yaratcılığımız artmaya başlar.bu süreç devam ettiği sürece hiç pişman olmamamız gerekir. unutmayın şeytan en ağır darbeleri sona saklamıştır.
düşüncelerimizi izleriz. eğer müdahele ederek düşünce yokolur. şeytan o düşünceyi saklar sonra tekrar koz olarak kullanır.bu yüzden izlememiz gerekir. günde 2-3 saat izleyin. temizlenin temizlenin. temizlendikçe gülümseyeceksiniz. kendinizdeki değişimi farkedeceksiniz.
işte "Merkezlenme" bu noktada çok işimize yarayacak. Merkezlenme içimizdeki özümüzden temizlenme aşamasında yardım almaktır.
Baknız size insanın 2 mekanizmadan oluştuğunu anlattım. birincisi ego ikincisi varlık.ego olmadan yaşayamayız dedim. rami olmayan bir bilgisayar gibi oluruz. peki ego tamamen yokolabilirmi?
evet. sadece ölüm tehditi, korku panik ve aşırı heyecan durumlarında varlık bize destek olmak için egoyu tamamen saf dışı bırakır düşünce kabiliyetimizi 0 a indirir ve bizim yerimize düşünür.bu geçici bir durumdur. tehlike geçince eski haline döner. peki nasıl bir tehlike? örnek vereyim.
birisi sizi öldürmek için kovalıyor elinde bıçak var sizi yakaladı. bıçağı boğazınıza dayadı. artık ego yokolur.siz eski sevgilinizi düşünemezsiniz o anda. yada yarın yatıracağınız kredi kartı faturanızı.o anda varlık devreye girer ve size en mantıklı hamleyi sizin yerinize yaptırır ve en gerekli cümleleri kurar.
lunaparka gitmişsinizdir. gondol vardır kamikaze yada. adrenalin dolu şeyler. adrenalin egoyu yokeder.bu yüzden bağımlılık yapar. uyuşturucu kullanan insanların bağımlı olma sebebi budur. direk harddiskten düşünürler.ego yok olur.
bir çok ünlü bestekarın en iyi bestelerini uyşturucu kullanrak yaptığı bilinmektedir. tabiki uyuşturucu kullanmak geçici bir farkındalık yaratır. kontrolsüz bir farkındalık ve düşüşünde ego geri dönünce acısını sizden fena çıkartır.
gondola bindiğinizde çığlık atmak istersiniz.o anda yine eski sevgilinizi düşünemezsiniz. sadece korkarsınız heyecanlanırsınız. birden karnınızda bir gıdıklanma hissedersiniz. göbek deliğinizin orda. karnınız tuhaflaşır. işte o tuhaflaşma sizin enerjiniz. size burdayım diyor.o enerji sonsuza kadar sizinle olacak .o gerçek sizsiniz.o sizin harddiskiniz. onun içinde tüm bilgiler kayıtlıdır.siz sadece hatırlarsınız. kimse yenibirşey öğrenmez sadece hatırlar. çünkü içimizdeki yaratıcının parçası herşeyi bilmektedir zaten.
bazen arabayla giderken yokuştan inerkende karnınız bir tuhaf olur. heyecan sebebiyle ego yok edilip geçici olarak varlık devreye girer ve karnınızdaki çakradan size sinyal gönderir. sinir sisteminizi kullanarak yönetimi ele geçirir. sonra normale döner.
eğer varlık yönetimi devralmazsa ne olur?
akli dengenizi kaybedersiniz. çünkü komutu yazılmamıştır egoda o olayın.ego if komutuyla yazmadığı şeyleri yapamaz. gondola 5. 6. kez bindiğinizde artık korkmazsınız. varlık egoya sizin yerinize if le başlayan komut yazarak o hareketi tanıtır. bugün hastanede yatanların büyük bir kısmının delirme sebebi budur.bu delirme türüne otizm denilmektedir. sinir sistemi enerji desteği alamadığı için felç geçirir.
merkezlenme işte bu karnınızdaki gıdıklanmayı sürekli olarak yapmanız ve o enerjiyle yaşamaya alışmanızdır.o enerji siz istemediğinizde sadece belli durumlarda devreye girer.
peki bir düşünün siz bir ressamsınız diyelim.ya o enerjiyi resim çizerken devreye sokarsanız ne olur?
van gogh olursunuz =)
ya müzikle uğraşırken devreye sokarsanız?
bethooven olursunuz
ya fizile uğraşırken?
einstein yada edison
ya siyasetle uğraşırken ?
atatürk olursunuz.
(ilerde atatürkün bunları bildiğini size kanıtlayacağım kendi sözleriyle)
öss ye hazırlanan bir öğrenci olursanız?
derece yaparsınız
.
.
.
ben samimi olduğum kişilere farkındalığı öğrettim.ama öğretmek zordur. tepki verirler size. tavsite etmem. bana sorucaksınız sen kaçıncı oldun =) ben ünviersiteyi kazandıktan sonra farkındalığı öğrendim.bir işe yaramadı sınav kısmında. bende iş hayatıma uyarladım.
merkezlenme nasıl olucak peki?
o kadar kolayki bumuydu diyeceksiniz. nefesinizi bir süre izleyin. yavaşlatın.sonra nefes alın mavi hava doluyor içimize sonra verdikten sonra nefesi tekrar almadan bekleyin 2-3 saniye hava tamamen boşalsın. karnınız gıdıklandı bile =) bunu sürekli yapın.
birde kendinize farklı kamera açılarından bakmaya çalışın yukardan aşağıdan arkadan. hissetmeniz yeterli. astral seyahatteki ters düşünme gibi.
Tümünü Göster