0
ZiHNi SUSTURMAK
Herşeyden önce bilinmesi gereken "Zihni susturmak" kavramıdır. Durup dikkatle kendinizi dinlerseniz farkedersiniz ki, zihninizden devamlı olark bir takım kelimeler, zihinsel sesler geçmektedir.Bu düşünürken, farkında olmadan yaptığımız birşeydir. Birisini dinlerken bile zihin kendisi kelimeler ve cümleler üretmese bile dinlediğimiz konuşmanın bazı sözlerini tekrarlar. Hiç bir söz tekrarlamadığı zamanlarda bile zihnimizden yerli veya yabancı saçma sapan şarkı sözleri veya müzikler geçer. Bazı zamanlarda da birisi ile yapacağımız ya da yaptığımız bir konuşmayı bilerek veya bilmeyerek zihinsel olarak tekrarlarız. Bu durum zihnin kendi kendisi ile konuşmasıdır. Öyle bir haldir ki, bunu sesli olarak yapsak, yolda, işte, evde böyle ilgisiz şeyler söylesek herkes pgibiyatrik tedaviye ihtiyacımız olduğunu düşünür.
işte "Zihni susturmak" zihnin bu konuşmasını durdurmaktır. Bunu yapmak çok kolaydır fakat ilk başlarda sadece bir veya iki saniye sürer ve ne kadar zorlarsanız zorlayın, kontrolünüz nederece güçlü olursa olsun bir an gelir ki, zihinsel sesiniz hiç aklınızda olmayan bazı kelimeler söylemeye, cümleler tekrarlamaya ve hatta küfürler sıralamaya başlamıştır.
Zihninizi susturmayı başardıktan sonra yapılan çalışmalarla bunu bir,iki dakikaya kadar uzatmanız çok kolaylaşır. işte zihni boşaltmak veya hiç birşey düşünmemekten kastedilen budur. Zihin susturulur fakat durdurulmaz. Zihninizin konuşmasını durdurduğunuz zaman da zihin durmuş olmaz. Gözünüzün önünden bir sürü görüntü geçebilir.Çevrede olan biteni farkedebilir, sesleri duyabilirsiniz. Tabii bu meditasyon amacı ile sessiz bir yerde oturmayıp, yolda yürürken zihninizi susturma denemesi yaptığınız takdirde geçerlidir.Şayet oturduğunuz, rahat bir ortamda zihnizi susturmaya çalışıyorsanız ve gözünüzün önüne olmadık görüntüler geliyorsa, doğru yoldasınız demektir. Bu görüntüler ister resim şeklinde gözünüzün önüne gelen şeyler olsun, ister zihinsel düşünceler olsun hiç farketmeksizin, durdurulamazlar! Zaten amacımız bunları durdurmak da değildir.Bu görüntü fışkırmaları bilinçaltımızın temizlenmesidir. Hatta zaman zaman konsantremizi bozacak kadar ani ve çarpıcı görünümler de olabilir.
Merak etmeyin, çıldırmıyorsunuz ve hayal de görmüyorsunuz. Sadece bilinçaltınızda düğümlenmiş kirliliklerden arınıyorsunuz.
Birinci Nefes Tekniği;
burnunuzdan nefes alma süreniz 4 saniyeye yayılsın , sonra 2 saniye nefes aldıktan sonra bekleyin. sonra 4 saniyede nefes verin ve nefes verdikten sonra 4 saniye bekleyin. bu ilk başta hemen olmaz.
nefes verdikten sonra ilk seferinde biraz bekleyin ve zamanla bu düzene girmesini bekleyin nefes alışverişinizin. sakinleşin ve rahatlayın. nefesinizi hep izleyin. burnunuzdan giriyor ve içinize doluyor. nefesinizi verirkende tüm bedeninize yayılıyor verdiğiniz nefes. içiniz gıdıklanmaya başlayacaktır zamanla.
ZiHiN NASIL SUSTURULUR?
Bunu yapabilmek her durumda mümkündür ve özel bir hazırlığa gerek yoktur fakat ilk başlamada durumu tam olarak yaşayabilmek ve anlayabilmek için birinci nefes tekniğini kullanmak gerekir. Rahat bir yerde oturun. Tercihen odanın ortasında ve bağdaş kurmuş olarak oturmanız iyi olabilir.Bel kemiği zemine 90 derecelik durumda olmalıdır (Çalışma içinde yorulmak ve bu dikliğin bozulması mümkündür. Bu olursa zarar yoktur).iki eliniz, iki dizin üzerinde rahat bir konumdadır. Kafa geriye kalkık veya öne eğilmiş değildir. Kafanın dikliği, başın arkasının, bel kemiği ile aynı doğrultuda olmasına yetecek kadardır. Yani sırtınızı ve başınızı, ensenizi bir duvara dayamış gibi bir dikliktesiniz.
Önce on veya yirmi defa birinci nefes tekniğini tekrarlayacaksınız. Nefes tekniği yapılırken düşüncelerin daldan dala atlaması, ilgisiz konularra odaklanmaları gerekmez fakat zihinsel bir zorlamaya da gerek yoktur. Burada sadece ciğerler genişletilmekte, hazırlanmakdır. Fiziksel bir aktivite içindeyiz. Burundan kısa sürede ve hızla alınan nefes alınır. Bundan sonra ağızdan ağır ağır verilir. Nefesin verilişi mümkün olduğu kadar uzamalıdır. hava boşalınca karın adaleleri kasılıp, içeriye çekilerek ciğerlerdeki son hava kırıntıları da dışarıya atılır ve yeniden nefes alınır. Nefes çalışmasını yaparken yorulduğunuz takdirde duraklayıp, bir, iki normal nefes alıp vermeniz mümkün ve gereklidir. Bu nefes tekniği ve zorlamalar ayrıca fazla sigara içenlere de faydalıdır. Birinci nefes tekniğini kararlaştırdığınız sayıda yaptıktan sonra zihin susturma çalışmalarına başlayabilirsiniz. Burada unutmamanız gereken şey şu anda meditasyon yapmayıp, zihni susturmayı öğrendiğimizdir.
Önce gene aynı şekilde nefes alacaksınız ve aynı şekilde nefesi boşaltacaksınız. Herşey birinci nefes tekniğindeki gibidir. Nefesi boşaltıktan sonra karın adalelerinizi kasarken normal nefes çalışmasından daha gevşek davranacaksınız ve içerde çok az miktarda hava kalacak. Boşalmanın sonunda nefesinizi tutacaksınız. Gözler kapalıdır. Bu durumda yani ciğerlerde hava yokken nefes tutmak, nefes aldıktan sonra nefes tutmaktan çok daha zor ve kısa sürelidir. Nefesinizi tutuğunuz anda da zihninizin konuşmasını susturacaksınız. Bu durumun, bu şekilde çalışılmasının nedeni, ciğerler boşken nefes tutulunca zihnin susturulmasının çok kolay olmaıdır. Deneyin. Bu durumda iken zihinsel sesinizin durmasının, normal bir zamanda veya ciğerlerde hava varken durmasından çok daha kolay olduğunu göreceksiniz.
içinde olduğunuz durum en fazla iki veya beş saniye sürebilir. Bundan sonra ya nefesiniz tüknir ve nefes alma ihtiyacı duyarsınız veya zihinsel konuşmanız tekrar başlar. Her iki durumda da nefes alıp, baştan başlayacaksınız. zihinsel sesinizi uzun süre sustursanız da nefesinizi tutmak için zorlamayın. Ciğerlerdeki en ufak zorlanmada nefes alarak baştan başlayın. işte nefesinizi tuttuğunuz o kısacık anda zihinsel sesinizi durdurunca, zihni susturmanın ne demek olduğunu anlaycaksınız. Bu çalışmayı günde beş dakika ya da iki dakika yapmanız yeterlidir. Zihninizi susturma ve nefes tutma süreniz giderek artacaktır.Bu şekilde onbeşgün, bir ay çalıştıktan sonra normal meditasyon çalışmalarına başlayabilirsiniz.
MEDiTASYON
Aynı şekilde oturacaksınız ve aynı şekilde önceden birinci nefes tekniğini az veya çok sayıda uygulayacaksınız. Bundan sonra normal nefes alış verişne geçeceksiniz. Hatta kısa kısa ve az nefes almanız gereklidir. Başlarda gene nefes verdikçe zihinsel sesinizi susturacak, tecrübe kazandıkça da normal nefes alış verişi sırasında da, nefes gibi şeylerle hiç uğraşmadan zihninizi susturmaya devam edeceksiniz. Gözünüzde patlayan ışıklar, renkler, görüntüler gibi şeyler konsantrenizi bozarsa baştan konsantre olup devam edeceksiniz. Zihniniz konuşmaya başlayınca tekrar susturacaksınız. işte herşey bu kadar.Bu çalışmaların on dakikadan fazla sürdürülmesi (Baştaki nefes çalışmaları hariç) hem yorucu hem de gereksizdir. Bu nefeslere ve meditasyona alışınca ilerki seviyelerde yeni teknikler mantra ve enerki çekme ve yönlendirme alışmalarında kullanılacaktır fakat önce bunlarda ustalık kazanmanız gereklidir, şarttır. Meditasyon çalışmanızda görsel etkileri yani zihinsel imajları durdurmaya çalışmayın. Hatta çalışmadan sonra aklınızda kalan renk, görüntü gibi şeyleri not edin.
Çalışma sırasında bir mum yakılması, rahatsız etmeyen bir elektrik ışığında olunması, tam karanlıkta oturulması gibi şeyler mümkündür. Gözlerin kapalı olması gerekir fakat tecrübe kazandıkça açık gözle de yapılabilir. Bulunulan yerde mesela herhangi bir kokudaki bir çubuk tütsünün yakılıp, yakılmaması tercihinize kalmıştır fakat bu gibi şeyler, mümkünse çevreye ritüelistik, mabedimsi bir görünüm kazandırmak açısından insanı motive edici faktörlerdir. Ama bunlar olmasa da olur.
FiZiKSEL DENEYLER
Zihnizi susturmayı ve meditasyon halini başardığınız zaman bunu fiziksel yansımalarını çok rahat görebilirsiniz. Örnek olarak en sevdiğim deney kuş deneyidir. Kentteki büyük camilerin avlularındaki ya da Kuşlara yem atılan meydanlardaki güvercin sürülerini herkes bilir. Yerdeki güvercin topluluğuna doğru yürüyün ve zihninizi susturarak meditasyon haline girin. Şayet Kuşları düşünmez, ayağınızla birisine çarpmaz, tekme atmazsanız normal bir yürüyüşle bir tek Kuşun bile havalanıp kaçmasına sebep olmadan Kalabalık bir kuş sürüsünün içinden yürüyüp geçebilirsiniz. Şayet korkmuyorsanız mesela istanbul, Kadıköy sahilindeki ev hayvanı satılan pazar gibi bir yerde elinizi uzatıp rahatça bir Yılanı tutabilirsiniz. zihinsel sesiniz başlamadan Yılan kıvranıp, kaçmaya çalışmaz. Burada önemli olan hayvanları da düşünmeden hareketinizi yapmanızdır. Bu deneyler yapılması gereken şeyler ve şart olan şeyler değil. isteyen deneyip, zihinsel aktivitenin gerçekten de hayvanlar tarafından hissedildiğini görsün diye yazıyorum.
Bir, iki yaşlarındaki bir çocuğa, yüzünüzü gözünüzü buruşturup korkunç olmadan, normal bir yüz ifadesi ile, hatta gülümseyerek fakat gözlerinizi kırpmadan ve zihninizi susturarak bakarsanız, çok kısa bir an sonra çocuğun korktuğunu veya ağlamaya başladığını görebilirsiniz.
Tümünü Göster