acayip bir gündü

saat 8.10 da zar zar öterek küfürle güne başlamamı sağlayan çalar saatimle ve ardından dışarıdan gelen kavga sesleriyle birlikte zaten sinirli bir hal almıştım. 10 da eminönünde olmalıydım hemen giyinip çıktım taksi çağırdım(çağırmaz olaydım!) lanet olası taksici beni iyice sinirlendirmeyi başarmıştı kendini komedyen sanıyordu aptal herif!(egemen bağışdan bile beterdi) üstelik yolu da uzatmıştı. neyse sakin olmalıydım hemen teslimatın olacağı kafeye gittim ve olacaklardan habersiz bir şekilde yukarı katta 13 nolu masaya oturdum vakit gelmişti ama adamlar hala ortada yoktu bütün masalar doluydu ama bana verilen fotoğraftaki adamlardan hiçbiri bunlara benzemiyordu barut un dediğine göre 3 kişi geleceklerdi bekledim bekledim ve 20 dk gecikmeli olsa da geldiler hemen tokalaştık "joker" dedim kod adım buydu hepsi bir ağızdan "zagedan" dediler azericede "asil" demekti. ben onayladıktan sonra hemen konuya girdiler. ben azerice onlarda tam türkçe bilmediklerinden dolayı konuşmamızı ingilizce sürdürdük. "albay" dedi kısa boylu olan "sadece ona güveniyoruz" dedi. başımla onayladım hala olacaklardan habersizdim. alt kattan gelen gri ceketli kısa saçlı adam dikkatimi çekti tuvalete doğru yöneldi o da beni fark etmişti ki gözlerini üzerimden alamadı. tuvaletten çıktıktan sonra masaya art arda 4 el ateş etti ben korkuyla kendimi yere attığımda 3 azerinin de öldüğünü fark ettim yerimden kalkamadım. gri ceketli adam yanıma geldi "gitmeliyiz" dedi türktü. ben şaşkınlığımı korurken siyah bir sedan a binip beni şehir dışanda ücra bir yere zütürdü. müstakil bir eve girdik barut da oradaydı "neler oluyor" dedim hemen. barut un 2 solundaki adam bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu anlayabildiklerim şu 2 kelimeden ibaretti "akıllıca oyun". hiç bir şey anlamadığım için tekrar etmesini istedim.