0
@38 yapıcaklarını söyledik. yanağındna öpmüş.. külli hata.. birde kızın kaçmasına müsaade etmiş, vah vah.. kız kaçarsa kurtulacağını biliyor artık, nah tutarsın. poşet, çit hikayesi iyi olmuş, hususi kurglasan olmazdı amk. o beceriksiz anı toparlamış.
çok üstüne düşme, düştün mü sağlam düş. sanırım üni. okuyon amk. bini, nüansları anlamayacak kadar embesil değilsinidir.
dikkat et:
elini tutuyor, okşuyor bırakıyorsun. yani sadece zevk, sıcaklık veriyorsun.
bacağına baldırına elini koyuyorsun. ama dıbına saldırmıyorsun. mahrem bir yeri bacakları. okşamıyorsun bile. diyorsun ki bu benim alanım. burası bana ait. ona testeron gösteriyorsun. al amk. kaltağı erkeğim ben işte, sana sahipleniyorum. yiyor muyum seni, bir şeyin mi eksiliyor, amk şeyi seni. sana el koyduğumuzda kıyamet kopmayacak, senden bir şey eksilmeyecek falan.
bir müddet ağırdan alıyorsun, ona bir yaşam alanı oluşturma fırsatı veriyorsun. çünkü ondan bir alanı aldın: maherm bir yerini. kız kendini toparlıyor. yaşam alanını oluşturunca, hala dünyanın aynı olduğunu, kendininde erkeğe bir şey verse bile yerinde kaldığını görüyor.
öperken ne yapıyorsun: enseden tutuyorsun. ama çaktırmıyorsun. saç okşama gibi masum bir sevgi olayıla. ve sonra öpüyorsun, kaçayım diyor, sevgin, yani sevgiyle saçlarını tutan elinin sembolize ettiği sevgin, onu tutuyor. bu açıkca "benim sevgin seni her zaman tutacak, kaçamayacaksın sevgimden" diyor olacak. sevginden kaçamıyor. sende yumulup tecavüz eder gibi dalmıyorsun. elin ensede -> sevgim hep seni tutacak. ve sen hoş şeyler tadacaksın. çekildin. nefes almasını, duruma adapte olmasını sağlasın. sözle ifade edemese de, vaziyeti aynen kavradı bilinçaltından. ya kabul eder, daha fazla zevk der, gel hadi bana der, yada ne oluyoruz amk der, kaçacak gibi olur. elinle, yani sevginle onu kendine çekersin. sımsıkı öpersin.
umarım anladın, aslında kurmaya çalıştığımız senaryoyu. her hareketin kızın bilinç altına atacağı bir tohum, bir fikir var.
sorun şu ki, her tohum, her toprakta tutmaz. hatta farklı topraklarda, farklı şey ister, kimi toprakta sulanmalı, kimi toprakta hiç su vermemeli falan. işte bu detayları bilmiyoruz. öyle olunca da, ancak bu kadarı geliyor elimizden.