1. 1.
    +9 -1
    soğuk kar yağışlı bi sabahın köründe kampüste derse gitmek için uyanıyoruz. öğrenci pskikolojisi doğal olarak saat her alarmı çaldığında erteliyoruz ve son dakikaya kadar uyumaya çalışıyoruz. sıcacık yorganın altından çıkıp maymun suratlı hocalara bakmak işimize gelmiyor. birde bakıyoruz geç kalkmak üzereyiz ve bir hamle ile yatakdan fırlayıp giyeceklerimizi üzerine yattığımız çarşafın altından çıkarıyoruz.(binler ütülemeye falan çalışmayın lan ütüleseniz o kadar iyi sonuç vermez o derece*.)bir hamle onları giyiyoruz. ketılda makarna yapıp yiyecek vaktimiz bile yok. evden fırlıyoruz karnımız aç, uykulu gözlerle... evden çıkarken sabah sigarasını yakıyoruz ve başlıyoruz kampüs arabalarının gittiği durağa doğru yürümeye.(sabahın köründe 600-700 metrelik yol.)birde bakıyorsunuz otobüse binmeyi bekleyen öğrenci kuyruğu erimiş. hemen ilk gelen otobüse binip kampüse doğru çıkıyorsunuz. arabada sabahın köründe müslüm dinleyen midesizi çekmek zorunda kalıyorsunuz. neyse 15 dk'lık bir yolculuğun ardından kampüse varıyorsunuz.ve fakülteye doğru inceden koşmaya başlıyorsunuz. dersin olduğu sınıfa geliyorsunuz, bakıyorunuz herkes sınıfta huur yardoç'da gelmek üzere. hemen sıranıza oturup kankilerinizle inceden muhabbet ediyorsunuz. hocada 3-4 dk'ya sınıfa gelip derse başlıyor.(ulan bi kerede günaydın de huur çocugu.)neyse ders mat3.(anasını avradını yolunu yorddıbını gibtiğim matematikçileri mat1,mat2 neyinize yetmiyor.) neyse pekekent direk damardan giriyor ve doğal olarak sabahın köründe bi gib anlamıyorsunuz. derste karnınıza bi sancı saplanıyor. anlıyorsunuz ki bu şiddetli bir sıçmanın habercisi. kasılıp kalıyorsunuz. alnınızda boncuk boncuk terler beliriyor. kızarıyorsunuz.arkadaşınız görüyor."baba ne oldu ya kızardın" diyor. hastayım deyip geçiştiriyorsunuz. sık sık saatinize bakıp dersin biran önce bitmesini bekliyorsunuz. ders bitiyor ve helaya doğru maratona geçiyorsunuz. kısa bir koşturmacanın ardından birde bakıyorsunuz helada ustalar var. bakım var deyip geri çeviriyorlar herkezi. işte o an o kapının önüne yumruk gibi sıçasınız geliyor. içiniz boşalıyor. biran önce sıçma isteği had safhaya yükseliyor. neyse kendinizi bir şekilde ikna ediyorsunuz ve başka bir tuvalet aramaya imkan kalmadan derse tekrar girmek zorunda kalıyorsunuz. ders yine aynı ama bu sefer pancar gibi oluyorsunuz ateşleniyorsunuz. öyle bir ter basıyorki kokusu resmen parfüm etkisi yapıyor. yanındakiler iyice şüpheleniyor. çok hastasın zannediyorlar. geçiştiriyorsun.kendini avutmaya çalışıyorsun.ama içindeki tak kedi gibi zütünü tırmalıyor.bir şekilde kendini dışarı vurmak istiyor.o derste bitiyor.50 dk'lık ders sizin için ömre bedel oluyor. defterinizi alıp çıkıyorsunuz. diğer dandik derse girmiyorsunuz. fakülteden çıkarken buz gibi havada koşmada profosyonelliğinizi yansıtıyorsunuz.her bir adımınızda tak nükleer atık gibi içinizi parçalıyor. yakınlarda tuvalet düşünüyorsunuz ama sonuç yok. kimseye sormak da istemiyorsunuz. durağa geliyorunuz ve ilk arabaya binip merkeze iniyorunuz. araba her ufacık çukura girse, koltuğa sıçtınız zannediyorsunuz. neyse başlıyor otobüs gitmeye. yolda yolcu olmaması için dua ediyorsunuz. nitekimde öyle oluyor. merkeze inene kadar 3-4 kişi biniyor. kendinizi şanslı hissediyorsunuz. merkeze geliyorsunuz ama içinizdeki taku evlat gibi taşıyorsunuz.eve doğru yürümeye başlıyorsunuz.buz gibi hava size ağustos sıcağı gibi geliyor. uzaktan öğrenci evini görüyorsunuz.ve mutluluk bu anda devreye girmeye başlıyor. sevgilinize yaklaşsanız belki bu kadar sevinmezsiniz.eve yaklaştıkça aşk ile bağlanıyorunuz.ve anahtarlarınızı ayarlayıp kapıyı açıyorsunuz. önce botları, montu,gömleği, pantolonu,çorapları bir kenara atıyorsunuz ve baksır ve atlet ile kalıyorsunuz.tam tuvalate gireceksiniz.bir hamle ile cebinizden iki dal sigara ve çakmağı alıp giriyorsunuz. domalıyorsunuz helaya. tuvalet deliğindeki kapak patır patır vurmaya başlıyor. mutluluk had safhaya çıkıyor. öyle bir işiyorsunuz ki mermi gibi gidiyor. tuvalet kapısına kadar işettirip,bir önceki rekorunuzu egale ediyorsunuz. boşlamış kadar zevk alıyorunuz. mutlulukdan çıldırıyorsunuz resmen. sigara öyle bir asılıyorunuz ki bütün derdi kederi,aç karnınızı unutuyorsunuz. işte mutluluğun kralı budur binler.
    ···
   tümünü göster