1. 101.
    0
    yeni bi güne uyandım
    cidden yeniydi, artık doğan her güneş karanlık şafaktan bir çizik eksilmesi demekti
    o kadar çiziğe yetecek kadar yer yoktu belki ranzamda ama olsun ben yine de başladım
    vira bismillah, gerisi de gelir inşallah

    içimde geleceğe dair bi umut vardı artık, gün sayıyordum
    he çıksam ne olacak diye hayal etmedim hiç, ama yine de vazgeçmedim çiziklerden
    lakin bazı gerçekleri de görmezden gelemezdim
    benim ne param vardı ne de gönderenim
    tamam para pek bi işe yaramıyor burada ama yine de lazım
    sigarayı mesela hep serkandan otlanıyorum, e çocuğun da para göndereni rahmetli babasından kalma emekli maaşıyla geçinen bi gariban anası var
    öyle sigara diyip geçmeyin, burda duman bir dert ortağı, teselli bi yerde
    gardiyana para vereceksin, içeri sokacak, sakalını alacak, bunlar hep para
    bazen de çay alıyoruz koğuşa, çocuklar durumumu biliyor benden almıyorlar ama artık ağrıma gidiyor

    koğuştan bi kaç çocuk var ıslah evindeki işlerde çalışan, iş dediysem mahkum programları, çanak çömlek, konfeksiyon falan
    sordum, ettim, e oluru da var
    gardiyanlar aracılığıyla müdürden de izin alınca verdiler beni marangozhaneye
    klimacı baktı ben gündüz yokum, akşamları da fazla muhabbet edemiyoruz, o da geldi yanıma
    beraber marangozhanede akşam etmeye başladık
    kolay bi iş değil, akşama kadar bildiğin hamallık etmek gibi, inciği boncuğu yok yani, koca kütüğü kaldırıp bıçağın ağzına yatırıyorsun, pestilin çıkıyor resmen ama zaman da hızlanıyor orada, geçmez dediğin saatler birbirini kovalıyor ardı sıra
    aldığımız maaşın bi kısmını gardiyanlar alıyor, çalışmak isteyen çok olunca mecbur veriyoruz
    geri kalanı da zaten öyle pek bişey değil, çay sigara parasını anca karşılıyor
    hani olmaz ama artarsa bi garibanın sigarasını da biz alıyoruz

    böyle geçiyor günler
    mevsim değişmiş, güneşi kırk yılın başı avluya çıkarsak, beton duvarlar arasından görüyoruz
    dalıp gittiğim oluyor geçmişe bazen
    dedemle tarlada güneş altında çalışmışlığım aklıma geliyor
    artık ağlamak yok,
    lakin gözyaşım akmasa da düşüyor gönlümden bir şeyler, hüzünleniyorum

    bazı bazı bağlamayı alıyorum elime, serkanın taşşak geçmeleri eşliğinde tıngırdatmaya çalışıyorum
    - ulan o kadar odun yonttum senin gibisini görmedim, diyor
    - böylesini de görmemişsindir
    dediğimde bağlamayı atıp birbirimizi boğazlamamızla bitiyor her seferinde
    olmuyor ama bu da bi meşgale nihayetinde
    her şey zamanda kaybolmamak için

    saymadım ama baya olmuş çizikler
    ranzanın iki yanını boydan boya bitirmişim
    safi demire attığım her çizikte bir gün gidiyor ömrümden, seviniyorum

    arada sırada kopuyor sinirler, giriyoruz birbirimize
    biz serkanla hep aynı tarafta, karşımıza kim gelirse artık
    kin gütmek yok, ne olmuşsa orda bitiyor
    herkes yedirebiliyor mu gururuna, yok tabiki
    lakin bize kesilen hesabı ikimiz ortaklaşa ödediğimizden genelde hep ikram yapmayı tercih ediyor arkadaşlar

    sonra bir gün haber geliyor
    serkan kardeşim, dostum, anam, babam
    ayrılık vakti gelmiş meğer
    hep biliyorduk bu günün geleceğini
    ama ölüm gibi, geleceğini bilirsin, yine de kabullenemezsin misali kabullenemiyorum
    yaşını doldurduğu için ıslah evinden ceza evine gönderiliyor
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster