http://fizy.com/tr#s/1dl8el
çorbacıda gün ışıyıncaya kadar oyalandım..
o ara kafamda biraz hesap yapmaya da vaktim olmuştu..
telefon demiştik, mesajlar, çağrılar demiştik..kimlerden gelmişti,
ebru dan bir kaç mesaj, 2 çağrı..annemden bir çağrı..tolgadan 1 mesaj..tolga ve anneminkileri pek kale almadım zira geçiştirilebilirdi..
benim daha ziyade ebrunun "naber canım yurtta mısın?" ile başlayıp "tsigalko, görünce mutlaka beni ara" ile biten mesaj kombinesiyle ilgilenmem gerekiyordu.
evet, gene yalan söyleyecektim, öyle görünüyordu. ne kıvırabileceğimi düşündüm..öğlenin üçünden gecenin 1 ine kadar hiç bir mesajı ve aramayı cevaplamamanın ne gibi bir bahanesi olabilirdi ki?
biraz düşününce, erkeklerin, ciksten sonra en çok düşündüğü şeyler olan futbol ve bilgisayar oyunlarını kullanmaya karar verdim..
•
*tam yurtta kalmaya niyetlenmişken bir arkadaşın gazıyla,akşamki maça topluca gitme ve öncesinde de internet kafede takılma kararı alınıyor, efendim biz önce kafede maç saatine kadar gır gır şamata 8-10 kişi kantır yapıyoruz, oradan maçı izlemeye gidiyoruz, bir çıkıyoruz ki saat olmuş zaten dokuz küsür, oradan gene "bir arkadaş": "agalar yurda dönüp ne yapıcaz ya, gelin takılalım bu gece??" diyor ve biz soluğu pub da alıyoruz, orada da eğlenirken ederken saat su gibi akıyorr, geçiyor, tüm günüm de böyle dışarda geçiyor..haa bu arada, ne talihsizlik ki telefonumu yurtta unutuveriyorum :( tüh..ebrucum seni de meraklandırdım, özür dilerim bitanem..**
senaryoyu bir kaç kez aklımda oynadım..ekgib yanlarını bulmaya ve kapamaya çalıştım..eh..yani, yapabileceğimin en iyisi bu gibi görünüyordu..muhtemelen "e sen de başkasından mesaj atamadın mı? haber veremedin mi?" yoluyla yüklenirdi..buradan da biraz azar işitebilme potansiyeli barındırmakla beraber "canım ben numaraları aklımda tutamıyorum ki :( anne babamın numarasını bile ezberden söyleyemem" savunmasıyla geçiştirecektim..
evet evet..iyiydi bu plan..
dalgın dalgın, sabahın ilk minibüsüne atlayıp yurda dönerken( o ara okul da yalan oldu tabi, ama öğleden sonra gidicem mecbur..) artık uyanmış olması lazım gelen tolgaya cevap atacaktım,
"nabıyon lan fındıkkıran?
* " diye mesaj atmıştı tam saat 5 civarı..yani bir nevi gerdeğe giren damadın sırtına vuran arkadaşları gibi o da benim sırtıma vuruyor şakadan ve imalı bir şekilde..
bu arada tolga ebruyla ilişkimizi bilmiyor zira daha çok yeni zaten..benim ayşenle olan muhabbetimden ise haberdar..
cevabımı yazdım,
"kanka, ters bir durum yok demi?" yazdım..her anlama gelebilirdi bu, her türlü yani..varsa var, yoksa yok..
10 dakika sonra ben minibüsten indiğin sıra cevap geldi,
"niye lan? ne olacaktı?"
"yok olm öylesine sordum tamam
* "
"ne oldu akşam, ata binebildin mi? ;)))"
":)) anlatırım kanka uzun hikaye.."
"vay aq..adamlar çakıyor yaa
* )"
"ehehe
* "
daha ona ne anlatacağıma karar vermemiştim, direkt olanı anlatsam taşak geçmekten öldürürdü beni herhalde..ama yalan söylesem... ulan iyice yalancı olduk beeee... gibicem karısını da kızını da gibişini de... ne oluyor lan?? ne oluyor aq? kime ne hesap veriyorum ki ben, kime ne kanıtlayacağım?
iyiden iyiye yalancı pekekentin teki olduk anasını satayım... ne için? "yapamıcam ben tsigalko yapamıcam ben.."
gibtir git..
amın evladı..
ben kendi kendime sayıp söverken, bir den aklıma, aslında ebruya da yalan söylemeyebileceğim geldi..
yani elbette olan biteni anlatacak halim yoktu, ama epey kırparak ve softlaştırarak (**sadece, söz vermiş bulunduğum için buluşmak zorunda kaldık, o kadar, başka bir şey olmadı yani**) anlatabilirdim..
anlatabilir miydim?
hımm... evet, ama şimdi değil... şimdilik geçici bir çözüme ihtiyacım var ve sabaha karşı, çorbacıda kurduğum senaryo da gayet iyiydi zaten..tamam tamam..aynen böyle yapayım..yani doğrucu davut olucaz diye, hepten de enayiliğe gerek yok..
ama bir ara mutlaka ayşen olayını da, dediğim gibi, son derece soft halde anlatmalıyım..çünkü git gide kendime daha da fazla yabancılaştığım bu zamanlarda, biraz da olsa eski güzel huylarımı (yalan söylememek gibi..dobra olmak gibi..) hatırlamam da fayda var..
çünkü
bir zamanlar nefret ettiğim tarzda bir adam olup çıkıyorum..yaptığım her hareket ve attığım her adımda... daha da çok benziyorum..