0
devamı 2
Bir bardak suya bir damla arsenik koyup size versem ölürsünüz.
Bu kadar basit.
O yüzden ayık olacaksınız. Toplumun size dayattığını da lönk diye kabul etmeyeceksiniz.
Bazı yorumlarda görüyorum, bana bile "doğru söyle lan sen de mi onlardansın" şüphesiyle yaklaşıyorsunuz ya, heh işte, bu tavrınızdan dolayı size sığır diyeceğimi mi düşünüyorsunuz? Eğer bu ihtimal aklınıza gelmeseydi sığır derdim olum size ehehe. Şüphecilik iyidir, he fakat güvensiz dalyaraklar da olmayın, o daha da taktan bir olay, dengeyi koruyun. Şimdi niyetimin iyi mi kötü mü olduğu konusunda ispat çabasına girmeyecem, ister 33. derece mason olayım, ister Ümraniye ülkü ocakları başkanı olayım, ister Saadet Partisi il meclis üyesi olayım, sen benim 99 doğrumu kapmaya bak arkadaşım. Ben sana bu blogda biraz farkındalık, biraz da tebessüm vaadettim, fazlasını değil. Vaadimi yerine getirebiliyorsam da sorun yok benim açımdan ehehe.
Lakin... Birtakım denyolar da var ki, nasıl tak atacağını şaşırmış, kuyruk acısı ve aşağılık kompleksi arasında sıkışıp kalmış, vasıfsız donanımsız haliyle ego ve kibir sahibi olmuş... Olum peşinizdeyim lan, peşinizde... Sineye çekmem ben, züte züt derim, aynen birazdan yapacağım gibi. Bakalım bir ekşi sığırımız neler demiş bu blog ve benim hakkında.
Ehehe bak adam yerine konulduğunu sanma şimdi cevap verecem diye, zira o ithamlarına cevap verme tenezzülünde dahi bulunmayacam. Tamam fetocuyum, Atatürk düşmanıyım, işte efendime söyliyim şakirtim, tamam haklısın. Hadi bu da benden gelsin, ek olarak ayrıca huur çocuğuyum, müessesemizin ikramıdır.
Fakat "ekşicilere sövgüler" kısmında "ekşici"yi böyle mavi yazarak özellikle belirtmişsin ya, ben seni tanıyorum ehehe, seni daha önce gördüm. Let me tell you something.
Geçen sene akşam saatleriydi, ramazan ayıydı bi de, kız arkadaşımla istiklal'de bir ara sokakta öpüşüyoduk ama olay biraz French kiss'e kaymıştı. Bu sırada arkamızdan bi ses geldi "ulan caminin önünde yapmayın bari yuh be" diye, lan kafayı bi kaldırdım meğer hakkatten cami duvarına yaslanmışız ehehe. Biz de Reina çıkışı Televole kameralarına yakalanan Kaya Çilingiroğlu - Eda Taşpınar ikilisi kisvesiyle koşar adım olay mahallinden uzaklaşmaya başladık. Cevap felan da vermedim eh adam haklı bi yerde, ama gülmemizi de zor tutuyoruz ehehe. La sonra bi baktım herif de bizle aynı istikamette yürüyor ve söylenip duruyor "hiç utanma kalmamış bik bik bik" deyu, işine bak işine uzatma dedim, 1.50 civarı boyu ile atar yaptı, beni ağzımı yüzümü kırmakla tehdit etti. Ehehe yine güldüm cevap felan da vermedim, yürümeye de devam ediyoruz, sonra bi baktım bu dallama bi apartman önünde tespih sallayan 3-4 elemanın yanına gitti ve şöyle bağırmaya başladı: "hiç utanma kalmamış artık hiç, şu var ya şu, sıkıştırmış kızı cami duvarının önüne, orasını burasını elliyor kızın". Heh işte, adamın yaptığı kusursuz bir huur çocukluğu, zira her ne kadar Karagümrük çocuğu da olsam adamların "şşt birader bi bakar mısın" diye beni yoldan çevirip, o caminin minaresine oturtmaları an meselesi ehehe. Biz tabi yürüyoruz bu arada, ama benim kulak arkada, malum gibkofield'ım her ihtimali düşünüyorum, en yakın devriye arabası nerdedir, bunlar bizi yakalamadan ona yetişebilir miyiz gibi ihtimalleri hesaplarıyorum ehehe. Ve bu süre esnasında felak nas felak nas diye içimden sayıklıyorum zira bu surelerin sadece isimlerini biliyorum mına koyim. Neyse şimdi buraya kadar böyle anlattım ama finalinde bir Shawshank Redemption beklemeyin, hiçbi gibim olmadı, tınlamadılar o dallamayı, biz de hayatımıza kaldığımız yerden devam ettik. Şu an iyiyim, sabahları düz koşu yapıyorum.
Heh işte, nasıl ki fiziki görüntüsü nedeniyle ciks hayatının paralı ilişki ötesine geçemediği gözlerinden okunan bu adam böyle aşağılık kompleksiyle, kahpece çığırtkanlık yaptıysa, sen de "abuuu Atatürk düşmanı, fetocu, ayrıca ekşicilerin de anasına sövmüş" çığırtkanlığı yaparak gözümde böyle bir yer ediniyorsun ekşici.
Tümünü Göster