1. 1.
    0
    bir gece telefon geldi bana sonra yine. ablam kaybolmuştu. gülfer’in ağzını burnunu dağıtmıştı babam, yine de kimse bilmiyordu nerde olduğunu. dostu dedikleri adamdan da iz yoktu. üç ay sonra, annem açmış telefonu şansına, “adana’dayım ben,” demiş arayıp. “evlendim kepsutlu’yla, çok mutluyum, beni merak etmeyin.”. babam reddetti o gün ablamı. bütün fotoğraflarını bile yaktırdı. bir tek bebeklik battaniyesini kurtarabildi annem, bütün eşyasını verdirdi, sağa sola. biga gürses’e ilan bile verecekti, reddettim diye, halam durdurdu, “rezil oluruz.” dedi. “daha ne kadar rezil olacağız be!” demişti, vazgeçmişti yine de ama.
    araları açılmış arayışlarının ablamın bir müddet sonra. öyle demişti annem. ayda bir, iki ayda bir arar olmuş. “mutluyum,” diyormuş, “hiç merak etmeyin, geleceğim zaten bir ara.” ama anneme bir buruk geliyormuş sanki sesi azıcık. zamanla iyice kesti aramayı ablam. kaybettik izini. ölü müdür sağ mıdır bilmiyorduk üç yıldır. annem dilekçeler vermiş, avukta parasına pomak mahallesindeki bahçeli evi yemişti babamı bile çiğneyerek. “anamdan kaldı o ev bana, evladımı arıyorum geri durun” demişti. ve o üç yılın her gününü, polisten gelecek telefonu bekleyerek geçirdi, tek bir haber bile çıkmadığı halde. evvelsi gün aramış polis. ablamı sormuş, neyiniz oluyor gibisinden. annem “kızım” deyince de, “kızınız,” demişler, “bir otelde ölüsünü bulduk, samsun’dan arıyoruz. gelin, alın. asmış kendini.”
    ···
   tümünü göster