http://fizy.com/tr#s/1ago1f
günler ilerlerken, sınıfta epey yalnızlaştığımı hissettim..
zaten doğru düzgün muhabbetimin olduğu bir tek nilay vardı aslında..ama o da pek çok konudan konuşulabilecek bir kız olduğundan olayı 5-6 tanıdık gücündeydi denebilir, onu kaybedince kendimi adeta bir gruptan dışlanmış gibi hissettim..
grup demişken, serhat kendine yeni kankalar yaptı, sanırım hep beraberce önce sınıfı, ardında okulu ve nihayetinde de tüm dünyayı ele geçirmeyi filan planlıyorlar. zira hep böyle bir aktivist çabalar içindeler, yok işte "arkadaşlar piknik yapıyoruz" , "arkadaşlar bir duyurumuz var" "arkadaşlar şöyle geziye gidelim diyoruz" bilmem ne şeklinde duyurular, bir takım organizasyonlar, bir kaynaşma ve kaynaştırma çabaları filan..kendi çaplarında atraksiyonlar..hey allahım ya..ulan adamlar üniversiteye gelmiş, hala daha ilkokullular gibi duyurular bilmem neler..
necatiyle biraz muhabbetimiz var, ama o da işte o grubun arasında kaynıyor, benim de onunla görüşmek için özel bir çabam olmayınca, bu çocukla da "naber aga?" dan öteye gidemiyoruz..
hafta sonu geldi, elif mesaj attı tekrar "unutmadın demi?" gibisinden..unutmadık aq..tamam.
neyse,
buluştuk bununla, barın birine gittik..bakın bar diyorum..nasıl da belli oluyor değil mi kızdan kıza farklar..ahh ah..mineyle bir kere bile bara gitmedik, öyle naif bir kızdı..
epey konuştuk..başta tahmin ettiğim gibi klagib zevzeklikler etti, işte "ya siz iyiydiniz", "bence yanlış yaptın" ,"pişman olmayasın" vb. vb...
sonra biraz kafaları da bulunca o muhabbetlerden çıkıp birbirimiz hakkında konuşmaya başladık, evet, elif, minenin arkadaşı, 2-3 kere aynı masada bulunmuşuz felan ama, kızı pek tanımıyorum doğrusu..
bu konuştu da konuştu..anlattı..e bana da kafa dağıtacak muhabbet olsun..dinledim..aklıma malum hatıralar gelmesindi de ne konuşursak konuşalımdı..
o konuştu..ben konuştum..o içti..ben içtim... bir ara epey sardı muhabbet..yanımda tolga, okan var gibi hissettim resmen..kızın ağzı iyi laf yapıyor..en dinlerken de harika dinliyor işte biliyorsunuz..hoşuma gitti konuşmak... ben bir-iki saate sallarım gider diye düşünürken, gecenin bilmem kaçına kadar saatlerce muhabbet etmiştik hatunla...
nihayetinde çıktık bardan, hesabı ısrarla o ödedi..ben çağırdım bilmem ne dedi..iyi aq..
neyse, ben vedalaşalım gibisinden bir hareket yaptım, dönüp gidicem, (öküzlüğe bak öküzlüğe)
kız şaşırdı,
"a a, beni bırakmıcak mısın?"
sonradan aydım işe..lan saat gecenin 3 küsürü e hatun da yarım kafa... mallığa bak aq, utanmasam tek yollayacağım.
"kusura bakma ya..ben..biliyorsun işte.."
"tamam tamam.." dedi güldü..
"şurda duraktan bindireyim seni taksiye" dedim, sahil tarafını işaret ederek..oralar dolu durak, taksi zaten..bu,
"gerek yok ya taksiye filan, burdan en fazla 15 dakika benim ev, yürürüz.."
"ya ben kafan güzel diye bindireyim dedim?"
"ne güzeli bee (yüksek sesle gülerek..güzel işte amk kimi kandırıyon)..bir o kadar daha içsem bir şey olmaz bana..yürürüz, demi?"
"e iyi tamam madem.."
yürümeye başladık, centilmen erkek olarak, gece boyu bana derdimi unutturan kızı evine bırakmam gerekiyor. bu paytak paytak biraz gittikten sonra koluma girdi, hatta bildiğin koluma yapıştı da diyebiliriz, ağırlığının %90 ı üzerimde,
"ee ehehe..evet biraz güzelleşmişim galibaa" deyip gene kahkahayı koyverdi.
lan ben de gülüyorum bir yandan, bir yandan da hafif tırsmaya başladım, aq saat gecenin körü, o da ben de tam değiliz, 10 yaşında tinerci bebe bile gelse ikimizi de gibertir orda..allahtan semtler temiz yerler de..nispeten o içimi rahatlatıyor..ama bir yandan da içimden dua ediyorum "allahım lütfen ya" diye..gülmeyin pekekentler..
nihayet bunun dairesinin olduğu apartmana geldik..yeni bina..
ben gene vedalaşmaya yeltendim, bu zar zor kendini giriş kapısının merdivenlerine attı..oturdu, duvara yaslandı..
"öf..çıkamıyacam galiba.."
"iyi burda yat madem, hem sabaha zinde uyanırsın, açık hava."
güldü gene.."çıkarsana beni be? hadi valla.."
merdivenlere yığılmış, az önce atıp tutan bu tehlikeli güzelliği tepeden tırnağa süzdüm..elif, ciddi anlamda hoş kız..vahşi bir çekiciliği var..ulaşılması zor görünen hatunlara özgü o aurası, alkolün etkisiyle biraz kaybolmuş ama hala yeterince ciksi..
ayşen kombinasyonuna sahip olması da cabası..tek farkı yeşilimsi yerine kahverengi gözler..
yolda görsem "off" çekeceğim kız, merdivende, ayaklarımın dibine yatmış, "
agaa beni evime çıkarr" diye güle güle bağırıyor..tam deli..
"şşiişt tamam kızım ya..bütün mahalleyi topladın..tamam çıkarıcam ama ağzını kapalı tut okey?"
"tamam agacım.." ağzına fermuar çekme işareti yaptı..sonra gene içten içe sarsıla sarsıla gülmeye başladı, zorla tuttu kendini..
kolunu omzuna attım, çantasından anahtarı bulmamız 2-3 dakikamızı aldı..giriş kapısını açıp içeri girdik, iyice yüklendim bunu, iç kısımdaki merdivenleri de çıkardım..asansöre yükledim, 3. kata bastı.
"katını, kapını filan doğru hatırlıyorsun demi? bak iyice rezil etme bizi.."
"ya saçmalama beea, kafam yerinde beniimmm... dengemi bulamadım sadece o kadar
* "
çıktık katının önüne, kapının önüne artık resmen attım bunu üzerimden
*
"iyi aga" dedim, "hadi sana iyi geceler"..
kapının deliğine anahtarı sokmaya uğraşıyor..bana döndü ," tamam tamam iyi geceler de..şunu bi sokurversene ya alışkınsındır sen.." dedi, ben imasını anlayıp "bana bak seeen" dercesine gözlerimi irileştirip kötü kötü gülümsedim..
bu da utanmış gibi yapıp elini ağzına zütürdü, gözlerini patlattı kıkır kıkır gülerek anahtarı elime verdi,
kapıyı açtım,
bana döndü tekrar,
"sağol agacım..e bi kahveyi hak ettin artık..demi?" dedi, güldü..
yo..ben içeceğimi içmiştim..
"sağol elifcim..gideyim ben.."
yüzüme ıslak köpekler gibi bakarak,
"ya gel işte be oğlum..bu saatte bilmem kaç dakka yürüyüp yurda mı gidicen? gel, yarın da tatil nasılsa uyanınca gidersin.."
ben kuşkulu kuşkulu bakmaya devam ettim, tam yine reddedecektim ki,
"öff..korkma yemem seni..bak insan gibi bir iyilik yapalım diyoruz işte, teşekkür maksadında yaaani, geç hadi.."
bir kaç saniye düşünme hakkı tanıdım kendime..
ne olabilirdi ki yani? içeri geçer, muhtemelen söylediği kahveyi bile içemeden ikimiz de sızar kalırdık işte..ve sonra sabah uyanınca teşekkür eder, yurduma geri, dönerdim..
"iyi hadi geçelim.." dedim..
karalık hole doğru adımlarımızı attık...