1. 76.
    +2
    Rahmetli bi oturuşta bi büyüğü kendi başına devirirdi, alim adamdı vesselam. Çok içerdi ama etrafa zararı yoktu, çoluğuna çocuğuna iyi bakar, eşini severdi.

    Son zamanlarını Florya'daki yalısında geçirmişti. Ölümüne dört gün kala oğullarını çağırdı.

    "Bi tane kalkan balığı hazırlatın, yanına da bafra sigarasıyla bir küçük rakı açın, gözümüz arkada kalmasın." dedi.

    Sofrasını kurup taşıdılar. Kalkan balığının yarısını yedi, bir duble sek rakı iebildi, ardından da Bafra sigarasının yarısını içti.

    Neşesi yerine gelmişti. Sofradan yatağına taşındıktan sonra uyumadan önce

    "Gitmiş kadar oldum cennete, artık katran çukurunda yansam da gam yemem." dedi. Ardından duvara astığı Mushaf'ın arasından bir kağıt çıkardı uzanıp. En büyük oğluna verdi, "Cuma günü namazdan sonra besmeleyle açıp okuyun." dedi. Gözünü yumdu, uykuya daldı.

    Ne var ki, o uykudan hiç uyanmadı Nakkaşzâde Freud Efendi. Cuma günü sabahı aile hekimi Abdulkerim Turhallı, Freud Bey'in ahirete intikalini haber verdi. Cuma günü namazdan sonra vasiyetini açıp okudular. ikindiye müteakiben de namazı kılındı, geçen ay başında rahmetli babamı defnettiğimiz mezarın hemen yanındaki mezara defnedilmişti.

    Vasiyetine ed şöyle yazmış babam için:

    "Yıllardır her cumartesi gecesi aynı sofrayı paylaştığımız Bahr-i şumûl Kadir Efendi kusruma bakmasın, ben bu gidişle Cumartesi akşdıbını görür müyüm bilinmez. Zâtına, tek dublesi ekgib bir ufak rakı, bir de tek dalı içilmiş bir paket Bafra ile beraber, Cumartesi akşamları demlenip sohbet eylediğimiz teknemi bırakıyorum, bilirim bensiz tad alamaz ama, teknemi yalnız koymasın, öte tarafta karşıma da, o ufak rakıyla, Bafrayı getirmeden gelmesin."

    Dedim ya, çok âlim adamdı Nakkaşzâde Freud Efendi. Rahmetli babamı da çok severdi. Cenab-ı Hakk mekanlarını Cennet, sofralarını bir eylesin...
    ···
   tümünü göster