oku da şantaj neymiş gör kaltak

devam...

öncelikle lisede okuyan sevgili kardeşlerime mesajları için teşekkür ediyorum ama olayı abartmayın gençler , zaten benim gibe sürülecek aklım olsa bu yaşta burda bunları yazacağıma gider ev bark sahibi olur , akşamdan akşama kahveye uğrar ,batağımı oynar evime gider karımı döver yatardım.ama bunları yapmıyorum ,neden? çünkü dediğim gibi benim aklım bana yetmiyo zaten. beni boşverin siz kendinizi kurtarın.

iyi niyetli kardeşlerime mesajları için teşekkür ederim , diğer huur cocuklarınada allah benden çok versin .

lise okuyup da benden sürekli teknik ve taktik isteyen kardeşlerim için biraz pompaya ara verip kendi lise hayatımın nasıl geçtiğini anlatayım ki , şu anda benim o zaman olduğumdan daha iyi bi durumda olduklarını anlayıp kıymet bilsinler.

ortaokulu ite kaka bitirdim ben gençler.bi sene okulun perdelerini , diğer sene tuvaletlerini falan derken okulu nerdeyse komple tadilata soktu babam 3 senede. öyle öyle bitirdik , olsun en azından benden sonra gelenlerin işine yaramıştır helali hoş olsun. lise 1'de de bitane okul zar zor kabul etti ,ilk dönem sonunda okulun altını üstüne getirip yapmadığım itlik kalmayınca kibarca gibtir git dediler. dayımın da desteğiyle ,elime kocaman bi valiz ,pasaport ,banka kartı ,bi deste de para falan verip beni londra'ya postaladılar. anam babam nası bıktıysalar benden sağolsunlar havaalanına bile şöför bırakmıştı lan , uğurlamaya bile gelmedi kimse. canları sağolsun haksız da değillerdi. daha önce yazları dil kursuna gittiğim için yabancı değildim şehire , gider gitmez havaalanında beni dayımın bi arkadaşı karşıladı , hüseyin abi orda emlakçılık yapıyodu. yıl 1997.okula yakın bi yerlerde beni kalıcaam eve zütürdü , ben gittiğimde evde rus bi çocuk kalıyodu , eşyalarını falan toplamış odayı boşaltmıştı , evini değiştiricekmiş , o çıkıyodu ben yerleşiyodum yani. sonradan bu elemanla fena kanka olmuştum ama konumuz o değil şimdi.

neyse ben eve yerleştim ,hüseyin abi de gibtirdi gitti. elemala hoşgeldin beş gittin bir iki muhabbetten sonra anahtarı alıp eyvallah diyip çıktım evden sigara falan alayım diye, bu arada sigarayı bırakalı uzun zaman oldu artık içmiyorum. biraz gezinip parayla çalışan sigara makinası aradıktan sonra sonunda bi yerde buldum ,2-3 paket alıp ,bi yerlerde de bişeyler yiyip eve döndüm , eleman gitmişti , kapıyada telefon numarası yazan bi kağıt bırakmıştı , ozaman cep telefonu falan çok azdı , bende yoktu anca babamda falan vardı , eski kocaman büyük sim kartla çalışan motorolalardan sonra bitane de ben almıştım.

okul başlamıştı ama ben 1 hafta geç gidicektim , yine hüseyin abiyle gidip kaydı maydı yaptırdık. okul güzeldi ,aristokrat ingiliz binleri etrafta fink atıyodu ama dediğim gibi ne okul ne de ingiliz binler-piliçler gibimde değildi. hüseyin abi beni londrada türk bi bakkala zütürüp tanıştırdı , yeğenim meğenim diyip alışverişte sıkıntı olmasın diye. (pasaport görüp yaşa bakmadan alkol-sigara satmıyolardı ozamanlar bana ingilizler) .git gel yapmıyım diyip 2-3 şişe votka motka alıp eve döndüm.

istanbulda esrara, hapa alıştığım için habire adam arıyodum iş koyucak kanal yapıcak , nerden nası yapar kimle tanışırım diye kaşınıyodum anlıycanız. sonradan bunlar hayatımı giben şeyler oldu ,sözümü dinleyin uzak durun.

okuduğum okul burdaki sistemde eğitim veren bi okul değil , sözlü yazılı gibi şeylerin yerine daha çok ödev yapıyosunuz , adam gibi yazılı sınav olduğumu hatırlamam lisede , yazılı sınav olsa bile sonradan bi ödev yapıp dersi geçebiliyodunuz , o yüzden sıkıntım stresim de yoktu.

neyse ben ilk gün okula gittim , gider gitmez danışman öğretmenin odasına çıkıp "selamın aleyküm hayırlı işler ben geldim" şeklinde kendimi tanıştırdım , bana içinde tuvaletler-kütüphane-bilgisayar lab. falan gibi yerlerin kapı şifrelerinin yazdığı bi kağıt bide öğrenci kartı verdiler. sınıfa zütürüp oturttular. tanışma manışma faslı falan derken itiraf ediyim okumak isteyene on numara ortamdı aslında ,ne türkiyedeki gibi sağ sol kavgaları gördüm ne de en ufak bi kavga-gürültü duydum 3 sene boyunca. belki olmuştur da benim okulla pek işim olmadığı için haberim olmamış da olabilir bilmiyorum. benim yerimde okumaya hevesli bi adam olsaydı şimdiye kesin diplomat falan olmuştu yani.

ders aralarında kızlı erkekli gruplar gelip kendini tanıştırdı , arada bi kaç rus-azeri elemanı falan gözüme kestirmiştim ,okulun çoğu ingilizdi ama international öğrenciler de vardı az çok. oldum olası ingiliz kızlarını beğenmem , hoşuma gitmeyen böyle sanki ölmüş de dirilmiş gibi soluk bi benizleri var. tamam sarı saç renkli göz ama sadece bunlar yetmiyo , bişeyler ekgib sanki.

öğle aralarında okulun sahasında futbol oynayan çocukları görüyodum , bir iki tanesiyle muhabbeti kurup devamlı oynayan takımlardan birine girdim , yine istanbuldaki pisliklere bulaşmamak için baya kastım kendimi ama daha önce de söylediğim gibi "gelir beni bulur" böyle şeyler eninde sonunda.ilk bir-iki ay böyle geçti , okulun geneli ; yurtdışından veya ingiliz zengin binleri ,yüksek ortalama yapıp sağlam üniversitelere gitmek amacıyla gelen tiplerdi. benim ne üniversite ne de lise gibimde olmadığından rahattım .