1. 1.
    0
    bakın bu yazıyı yazan da gs li, bu başlığı açan huur evladı da, gerçi yazıyı yazan artık beşiktaşlıyım diyor, @1 e kapak olsun,

    düne kadar galatasaraylıydım, artık…gönül soyoğul

    http://egedesonsoz.com/yazar/dune-kadar ... 80%a6/4003

    dün beşiktaş-galatasaray derbisine ara ara bakarken, tribünlerdeki o muhteşem gösteriyle gözlerim dolarken hatırladım zalimleri. yaşadıkları işsizlikten, yoksulluktan, canları acıtan her dertten o coğrafyada yaşayanları sorumlu tutanları…
    “van üşüyor, acının coğrafyası olmaz” diyerek tribünleri, van’ın plakası 65’e işaret ederek 65.dakikada harekete geçiren ‘çarşı’ grubunun soyunmasını,
    ‘van üşüyor, biz de üşüyoruz’ diyerek yaşanan drama böylesi çarpıcı mesajla dikkat çekmesini,
    maça gelen her beşiktaşlı taraftarın önceden duyurulan kampanya gereği üzerlerine giyerek getirdikleri kışlık kıyafetleri, oracıkta soyunarak bağışlamasını…
    boğazım düğümlenerek izledim.
    “toplumun geçici bir asap bozukluğu” diye değerlendirilmeyi çoktan aşıp toplumsal kutuplaşmanın nefret atmosferinin oluştuğunu nicedir gösteren tv ekranlarındaki şaklaban konuşmacılar/sunucular, twitt’lerinden kan damlayan yerli mussoliniler, içlerindeki nefreti kusmak için yer/bahane arayan yorum ustalarının ruhum(uz)da açtıkları gedikleri, tamir etti çarşı.

    derbi öncesi internetten
    “acı her coğrafyada aynı acıtır, acının rengi olmaz dedik.
    kara gözlü çocuk, yunus, omzunda bir babanın eliyle bakıyordu hayata…
    biz, henüz ölmemişken uzatalım elimizi…
    bu pazar günü maça gelirken elin boş gelme!
    hayat getir biraz…
    yedi yaşındaki denizler naylon çadırlarda donarak ölmesin.
    bu pazar günü maça gelirken umut getir!
    getir ki, öğretmen yusufların cansız bedenleri değil, emekleri taşınsın eller üstünde…
    bu pazar günü maça gelirken cebindeki bozuk parayı tamir ettir de gel.
    kızılay’ın nezaretindeki kumbaralara sessizce düşsün kağıttan armağanın…
    bu pazar günü maça gelirken, hava durumuna aldanma sakın!
    mevsim kış, ona göre gel…
    fazladan ceketinle, kazağınla, atkınla, berenle…
    üşüyen insanlarımız için kat kat kuşan da öyle gel…
    van’da beşiktaş çarşı mahallesi
    adresimiz budur.
    bu pazar günü maça gelirken yüreğin boş gelme kartalım, aç kanatlarını…
    van üşümesin.” dediler ya…
    dediklerini; statta esen buz gibi rüzgara, donduran ayaza karşı tuttular, getirdikleri atkıları bereleri kazakları soyunup van’a gitsin diye oracığa bıraktılar ya…
    nefret tohumlarının içimde yarattığı ‘ne olacak bu memleketin hali’ kederini/endişesini, bir kez daha dağıttılar ya…
    artık galatasaraylı değilim, dünden itibaren beşiktaşlıyım.
    yense de yenilse de artık kara kartal’ım.

    sadece van’a değil, benim gibi kederlenenlere de hayat verdiniz; çok yaşayın çocuklar, çok!
    bu ülke de, sizin gibilerin yüzü suyu hürmetine yaşıyor ya zaten…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster