1. 26.
    0
    @12 bak güzel kardeşim

    aişe'nin, muhafazid ile 9 yaşında gerdeğe girdiği konusunu “hurafe” ilan ederken, süleyman ateş’in kullandığı metotlar, onun “işine geldiğinde işine gelen tarzı”na iyi bir örnek oluşturuyor…

    o halde, onun kullandığı metodun ne kadar bilimsel veya ( kendi kavramlarıyla ) "günahsız" olduğuna kısaca bir bakalım...

    bir okuru süleyman ateş'e soruyor:

    “hz. muhafazid’in, hz. ayşe 9 yaşındayken onunla evlendiği iddiası doğru mu, hurafe mi? “

    bu soruya süleyman ateş, tereddüt bile etmeden, “..hurafedir..” diye bir başlık atarak yanıt veriyor:

    ”hz. ayşe’nin 9 yaşında evlendiği iddiaları hurafedir. bu konuyu birkaç kez yazdım. ayşe, cübeyr ibn mutim’le nişanlıydı.

    demek ki evlenecek çağdaydı. peygamberimizin kendisi ayşe’ye talip olmadı. eşi hatice vefat edince, hizmetini görecek bir hanımla evlenme isteğini halasına açtı.

    halası ona ebubekir’in kızı ayşe’yi münasip gördü ve gidip kızı babasından istedi. babası da kızının nişanlı olduğunu söyledi ancak usulüyle nişanı geri verdi. demek ki ayşe evlenecek çağdaydı. yoksa peygamber’in haberi olmadan halası ona ayşe’yi önermezdi.

    kaynaklarda bu 9 yaş hikâyesi geçiyor ama bunların
    hepsi hurafe ve abartıdır.

    hz. ayşe, peygamberimizin kızı fatma ile yaşıttır. fatma, peygamberimiz 35 yaşlarındayken doğmuştur. 5 yıl sonra babasına peygamberlik verilmiş. 13 yıl mekke dönemi, 5 daha etti 18. peygamberimiz ayşe ile medine döneminin ikinci yılında evlendi. 18 + 2 = 20 eder. nerede 9? düşüncesiz, eleştiri zihniyetinden yoksun kimselerin sözlerine dalıp kanmayın. bunlar size ziyandan başka bir şey getirmez.” http://www9.vatanim.com.t...09.10.2008&newsid=202 ...

    • *

    süleyman ateş, yukarıda iki "çıkış noktası" kullanıyor.

    birisi, “demek ki ayşe evlenecek çağdaydı”
    mantıksal çıkarım noktası...

    öteki de
    " hz. ayşe, peygamberimizin kızı fatma ile
    yaşıttı" iddiası...

    "..demek ki evlenecek çağdaydı... " ifadesi o kadar göreceli, gelişigüzel ve içinde yaşadığımız dönemin anlayışıyla yüklü ki, insan, böyle basit bir iddianın karşısında s. ateş'e ne söyleyebileceğini düşünmek zorunda kalıyor...

    kuran'daki bazı tabuları kabul etmemek için sık sık, "1400 yıl önceki şartlar... "a göndermeler yapan süleyman ateş, mezopotamya toplumlarında kızların evlilik yaşının neredeyse hiç değişmeden sabit kaldığından nasıl emin olabilir?

    çünkü başka türlü ".. demek ki evlenecek çağdaydı.." demek oldukça zor...

    ama s. ateş , kendine göre, değişmeyen bir "evlenecek çağ" anlayışından yola çıkıyor ve kafasındaki "evlenecek çağ"a dayanarak, "aişe 9 yaşında olamazdı... " gibi hipotetik bir tarz kullanıyor.

    fakat günümüzde bile, diyelim ki, obama'ya 44 kurban kesecek derecede "dünyasal olaylarla ilgili" van şehrimizde, 13-14 yaşlarında kızların "satış" yoluyla evlendirildiklerini;

    bazı devlet yetkilisi i̇bn'ullah veya abdullahların, 14-15 yaşlarındaki kız çocuklarıyla nişanlanıp-evlenebildiklerini, vb. biliyoruz.

    6 veya 9 yaşında evlendirilen kız çocukları örneğine, bırakalım eski toplumu, günümüzün yemen veya suud'unda (muhafazid'in memleketi..) oldukça yaygın olduğunu gazete haberlerinden öğrenmiş bulunuyoruz.

    ( i̇slam'da 1 yaşındaki kızla da evlenilir!)

    eski toplumda var olduğu bilinen "beşik kertmesi" türü uygulamalarda, kız bebek için bile evlilik kararı alınabiliyordu.

    • **

    önceki çalışmalarımızda da belirttiğimiz gibi, iki cins arasındaki evlilik ilişkilerinde, "kuşaklar arası ayırım"ın yapılmadığı şartlarda, dede yaş kuşağının torun yaş kuşağı ile evlenmesi, toplum bakımından hiç de yadırgatıcı bir husus değildi. hammurabi yasaları döneminden beri, eski toplum, ana ile oğul, baba ile kız, dede ile torun arasındaki evlilik ilişkilerini yasaklamaya çalışıyordu.

    bu yönüyle aslında, muhafazid, aişe ile 9 yaşında evlenmiş ise, bundan ötürü kendi dönemi bakımından pek eleştirilemez bile. bir insanın, tanrısal kılıflara soksa da, tamamen insani bir uygulaması, 1400 yıl sonraki hukuk veya etik değerler temelinde ele alınıp yargılanabilir mi?

    böyle davranışları i̇lhan arseller, turan dursunlar, düşünceleri "batı aydınlanmacılığı"yla şekillenmiş batılı bilim adamlarımız gösterebilirler. ama bu eleştiri türünün bilimsel bir özelliği yoktur.

    abraham'ın "kız kardeş karısı" sara'yı , sahibi olduğu köle,esire hacer/hagar'ı kocasına sundu ve ondan kocasıyla birlikte "oğul edindi" diye, günümüzde oturup kınamak doğru olabilir mi?

    eski toplumda erkek, kendi sınıflayıcı veya biyolojik "kız kardeşi" ile evlendi diye eleştirilebilir mi?

    buradaki mesele, 1400 yıl önceki kuran ve "yaratıcısı" muhafazid'in davranışını genelleştirme eğiliminden kaynaklanıyor.

    • *

    aişe'nin, muhafazid'in kızıyla yaşıt olduğu iddiası da, pek kanıtlı değildir ve sanki bir erkeğin, torunu çağındaki kız çocuğu değil de, kızı çağındaki kızı alırsa, bu "normal"miş gibi bir yaklaşıma dayanıyora benziyor.

    bu düzeydeki "ahlakçılık" savunuculuğu bize değil, s. ateşlere, y. nuri öztürk’lere özgü olmalıdır ve tartışmanın bu alanları bizi çok fazla da ilgilendirmiyor aslında.

    eğer, zamanımız olursa, muhafazid döneminde kadınların evlilik durumlarını inceleyebiliriz ve orada, muhafazid'in bu tutumunun sadece ona özgü olmadığı ortaya çıkar. zaten aişe örneği bile, önceden "nişanlı" imiş, küçük yaşlarda kız çocukların evlilik/ nişanlılık uygulamasının sadece "muhafazid"e özgü olmadığını gösteriyor zaten...

    burada bir nokta daha önemli:
    bazı medya mensupları, h. üzmezlerin davranışlarını bugünkü siyasal i̇slamcılara mal ederek, muhafazid'i ve "güzel dinimizi" aklama yoluna, i̇slam'ı güya bugünkü uygulayıcıların kötüleştirdiği türünden savunmalara kayıyorlar.

    bunu samimi duyguları böyle olduğu için yapıyorlarsa, bu çok hatalı..çünkü bugün akademi dünyası bile “9 yaşında kız çocuğu ile evlilik caizdir”i işleyen profesörlere sahip... bunu yayınlamıştık.

    eğer, onların "güzel dinimiz" üzerine söyledikleri, basit bir şekilde, kitleleri siyasal i̇slamcılardan laikçiler tarafına kazanma eski ve işe yaramaz politikasına dayanıyorsa, bu gerçekten çok “iki yüz”lüce bir davranıştır ve savunulacak yanı da
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster