1. 1.
    +2
    allah-u teala"nın, dinin koruyucusu olan emir-ül mü"minin (a.s)"ın elinde büyük bir kanıt bulunması için, gadir hadisinin meşhurlaşmasında, dillerde dolaşmasında ve ravilerin onu nakletmesinde özel bir inayeti vardır. bu hedef için peygamber (s.a.a)"e hacc-ı ekber"den döndüğünde binlerce insanın içerisinde velayet meselesini tebliğ etmesini emretti.
    allah-u teala bununla da yetinmedi, gadir hadisinin taptaze kalmasını ve zamanın onu yıpratmamasını istedi. bu nedenle ümmetin sabah-akşam okuması için, gadir"le ilgili apaçık ayetler indirdi. allah-u teala, o ayetlerden her biri okunduğunda, okuyan kimseye hilafet konusunda allah"a itaat etmekle ilgili farz olan şeyi hatırlatmaktadır.
    o ayetlerden biri, maide suresindeki şu ayettir:
    ey peygamber, rabbinden sana indirileni tebliğ et. eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, onun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. allah seni insanlardan koruyacaktır.[1]
    bu ayet, haccet-ül veda yılının (h. 10) zilhicce ayının 18. günü nazil oldu. peygamber (s.a.a), gadir-i hum"a vardığında öğleyi beş saat geçerken cebrail inerek şöyle dedi: ey muhafazid! yüce allah sana selam göndererek şöyle buyurmaktadır:
    ey peygamber! (ali hakkında) rabbinden sana indirileni tebliğ et. bunu yapmayacak olursan, o"nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun.
    yüz bin veya daha fazla olan insanların bir kısmı ilerleyip cuhfe"ye yaklaşmıştı. allah-u teala ileri gidenlerin geri dönmesini, geride kalanların da bu mekanda durdurulmasını ve ali (a.s)"ı halka gösterip onun hakkında nazil olan ayeti onlara tebliğ etmesini peygambere emretti ve onu halktan koruyacağını kendisine bildirdi.
    bu naklettiğimiz sözler, i̇mamiyye alimlerinin üzerinde ittifak ettikleri sözlerdir
    ···
   tümünü göster