1. 1.
    0
    sabahtan beri kırmızı görmüş boğa gibi koşuyoruz mahallecek. rüstemlerin çocuk kaybolmuş , iki yaşında daha . o sokak senin bu sokak benim , bakmadığımız yer kalmadı. nefes nefese kalmışım , zütümden soluyorum , o da oksijensiz anasını satayım. rüstem adisi oturmuş , kahve höpürdetiyor. bir dalarsın buna , bu zamana kadar yediğim bütün dayakları bundan çıkardım. zaten yorgundum , attım kendimi bir sandalyeye , çay istiyorum diyecek takatim yok , onu bile başkası söyledi , o derece daldım pezoya . sonradan anlattılar , bu salak televizyonda erken yaşta yabancı dil öğrenmek çok önemli falan diyen bir entel dinlemiş. yok gırtlak , yok anadil gibi konuşmak zırvalarına inanıp çocuğu ingiltere akrabaların yanına göndermiş , ordan da almayanyaya geçecekmiş 4 yaşına gelince. aklına soktuğum dingili. aldım karşıma anlattım , çocuğa erken yaşta küfür öğreteceksin arkadaş , yoksa büyüyünce şöyle sağlam bir küfür sallayamıyor insanlar. "dıbına koyim" demekle amuğna koğyayıım" demek arasında fark var , ağaç yaşken eğilir.
    ···
   tümünü göster