1. 326.
    +40
    telefon titredi,

    ne yaptığımı ben de tam bilemeyerekten, tuhaf hislerle mesaj kutumu açtım,

    "ya biz de arkadaşlarla kutlucaz, bizim yurttaki kızlardan birinin sınıf arkadaşının evi var, öyle yani bir kaç kişilik karışık bir grubumuz var. ben seni de çağırmayı düşünüyordum ama ne yapalım artıkk sen arkadaşlarınla kutluycakmışsıınn * ))"

    karışık grubu okuyunca aklıma malum şeyler geldi koptum aq..

    normalde benim bu tabirin üzerine gidip taşak geçen bir mesaj atmam gerekirdi, ama yine çok fazla düşünmeksizin ve hesap yapmaktan uzak bir şekilde,

    "e bi çağırmayı deneseydin bari?" yazıp yolladım..

    binler size bir şey söyleyeceğim ama takunu çıkarmadan gülün, o mesajı yazıp yolladıktan sonra cevabı beklerken gibimin kalktığını hissettim. *

    evet, dalganızı geçtiyseniz devam ediyorum *

    neyse.. cevap geldi,

    "hımm ee çağırayım o zamaan? gelir misin kii? * "

    hemen tuşlara abandım,

    oyun başlamıştı,

    ve ben, yine bağlayıcılıktan ve aşkın katılığından uzak, sevdiğim tarzda, yani free kurallarla oynayacaktım.. tıpkı lise günlerindeki gibi..

    "aslında iyi bir teklif, gelmeyi düşünüyorum ama sanki pek gönülden olmadı, öylesine mi söyledin yoksa kız? yoksa amacın beni tuzağa çekip dalağımı böbreği almak mı?"

    daha ilk hamlede istediğimi almıştım,

    "ya gel be işte alla allaaa * ) çok kalabalık olmıcak zaten, diğer kızlar filan da iyidir yanii senle de iyi anlaşıyoruz, baya kopıcaz"

    -"eh tamam madem bu sefer gerçekliğine inandım * . yarın okulda konuşuruz ne zaman buluşulcağını filan"

    -"tamam, önce bi kordon yapalım diyoruz, gece de biraları alıp eve geçerizz"

    binler o gece gene uyuyamadım, kendimi sorguya filan da çekmiyordum bu sefer, sadece arada bir tavana bakarken sırıttığımı fark edip kendi kendime "amk delisi, mal mısın oğlum sen, mal mal gülüyon" diye posta koydum.

    sabahı böyle ettim, uykusuz,

    aşktan mı?

    acıdan mı?

    hiç sanımıyorum..

    okulda cerenle konuştum, bunun arkadaşı olan kızlardan biriyle de tanıştım.. keş, paçoz bişey..

    o akşam planda değişiklik olmazsa 4 kız 3 erkek olacağımızı öğrendim (bir tanesi çift).

    bu da demektir ki, ceren, paçoz ama çanağı sağlam bir arkadaşı, tipini bilmediğim bir başka kız ve yine bilmediğim bir başka sap ile beraber olacaktım. çifti gibtir edin, onlar muhtemelen odalardan birinde gibişirlerdi zaten..

    akşam 4 gibi buluşup biraz kordonda takıldık, ama herkes gelmemiş, o diğer sap, çift, ceren ve ben,
    diğer eleman temiz bir çocuğa benziyordu, muhabbeti kurdum. inşaat okuyormuş, adı ya sebahattin ya selahattin, çok da önemli değil zaten gibtir edin..

    ama hava it gibi soğuk olduğundan fazla dayanamayıp oradaki kafelerden birine kaçıp eve gitmek üzere diğer gibiklerin iştirakini bekledik,

    akşam 7-8 gibi marketin birinden, muhtemelen tamamı heba olacak bir 35 lik, yetmeyeceğini düşündüğüm miktarda bira ve durumu kurtaracak şekilde vişne suyu ile votka almış, eve doğru yürümekteydik,

    hava artık tamamen kararmış,
    insanlar cicilerini giymiş evden çıkıyor, kutlamaya gitmek üzere,

    biz amklar da eve gidiyoruz ellerimizde poşetlerle..

    neyse,
    evde kızlar daha önceden meze filan hazırlamışlar o üç kız beraber kalıyormuş zaten.. cips , çerez bilmemne de vardı, yani gıda yönünden sıkıntı olmazdı,

    benim açımdan tek merak edilen, gecenin sıkıcı bir arkadaş toplantısı mı, yoksa farklı atraksiyonlara sahne olacak çılgınca bir yılbaşı akşamı mı olacağıydı.

    umarım ceren huurluk yapıp beni orda züt gibi bırakmazdı..bu düşünceler aklımdayken gecenin gidişatı konusunda ilk sinyali, alınanları tezgaha dizerken ceren in belime dolanan eli verdi..bir yandan tek eliyle güya bana yardım ediyor aq, bir yandan da benim kalçayı çektirip kendininkiyle yanlamasına toslaştırıp kıkırdıyor,

    "ya bi rahat dur kızım" diye kalayladım bunu bir yandan gülerek, ensemden saçımı çekip gitti, "biz içersini düzenliyoruz, biraz incin minderler filan" diye de ekledi.

    diğer binlerden saf olan odada kızlara yardım ederken öbür çiftin erkeği de hatunuyla daha şimdiden ortalıktan kaybolmuştu aq..

    böylece mutfakta ben ve erekte olmuş küçük tsigalko baş başa kalmıştı.

    malzemeleri dizer, bardakları ayarlarken bir yandan da kendi kendime soruyordum,

    "ne işin var lan senin burda?..sen misin buradaki? yoksa birilerine, bir şeylere kızıp dönüşmeye çalıştığın bir başkası mı?"

    ne olursa olsun sürprizlere gebe bir gece diye düşündüm..bir şeyler değişecek,

    birileri değişecek,

    ben değişeceğim..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster