1. 101.
    0
    biraz yürüyüp ıslandıktan sonra yağmur daha da hızlandı. ne yapacağımı bilmiyordum. eve gitmek istemiyordum, aklıma sahil geldi. güzinle her zaman gittiğimiz sahil. beşiktaş... bir minibüse binip beşiktaşa gittim önce, sonra yine yürüyerek sahile... bir bankta oturdum. ilk defa o kadar boş görüyordum o sahili... güzin her zaman şikayet ederdi kalabalıktan. "bu beşiktaşın tek sevmediğim tarafı" derdi hep, o güne kadar ne zaman gelsek buraya, oturacak yer bulamazdık kendimize... o gün o kadar boştu ki... güldüm o haline beşiktaşın. herkesin mi güzin'i gitmiş diye düşündüm ve bir sigara yaktım. güzini düşünerek, güzinin gidişinden sonraki ilk sigaram...

    o güne kadar başıma gelen olaylar o anda da çıkmadı aklımdan. kasım ayının benden aldıkları, bana verdikleri. aldıkları çok fazlaydı, verdikleri de hep en kötüsü... neden ben diye düşünmedim hiç. etrafımda mutlu insan görmediğim için belki bilmiyorum ama hiç kızmadım. çaresizlik gibi düşünebilirsiniz ama bu olaylara sadece ağladım. o an, çocukken kendime ve öğretmenime verdiğim "ağlamayacağım" sözünü düşündüm. "kasım ağlattı beni hep" diye düşündüm sonra hemen! kasıma yordum ilk kez... ağlamak benim suçum değil deyip kalktım yerimden. eve gidip uyumalıydım. uyumak ve bir daha hiç uyanmamak...
    ···
   tümünü göster