1. 51.
    0
    Van’ın merkezinde Selim elinde telefon yorgunluktan bitkin,

    ‘‘Sürpriz yapıcaz dedim ya anne ya ne var bu kadar büyütecek’’

    ‘‘ 20 saat yol olum çocuklara damı acımadın? Hem abin orda değil ki’’

    ‘‘Değil mi?’’ ‘‘…..’’ ‘‘Nası değil yaaa nerde peki?’’ ‘‘Allahım olur mu böyle bişey’ ‘‘Telefonunu ver o zaman gelsin hemen’’.

    ‘‘Yaa Selim çocukmusun? Nasıl gelsin hemen. Yıllardır görmediniz birbirinizi, böyle sürpriz mi olur?’’

    ‘‘Ver telefonu dedim! Gelecek o buraya o kadar. Çabuk ver Aramıza giremeyeceksin artık!’’
    Bu son sözü neden söylediğini kendi de bilmiyordur aslında. Çaresizliğin yarattığı hırçınlık çizgiyi aştırmıştır Selim’e. Annesi yüzüne kapatır telefonu.

    Adresi bile bilmeyen Selim çaresizlikle Sevda’ya ne söyleyeceğini, nereye gideceğini düşünerek arabaya doğru yürürken telefonu çalar.Özel numara.

    ‘‘Nerdesin?’’

    ‘‘Kim arıyor?’’

    ‘‘Nerdesin arabanın plakası ne?’’ Telefondaki ses sert ve toleranssız. Selim’i iyice kaygılandırır.En nazik tonuyla;

    ‘‘Yanlış numara herhalde beyefendi, siz kimi aramıştınız?’’

    ‘‘Selim ‘koparıcam kafanı’’

    Koparıcam kafanı, 6 yaşından beri duymadığı, hayatında aldığı onca tehdidin, ilki. Bütün anılar geri gelir.Bu kez inanılmaz bir rahatlama ve güvende olma hissi veren ‘tehdit’le birlikte.

    ‘‘Abi?’’

    ‘‘Nerdesiniz dedim?’’ Heyecanla arabayı ve bulundukları yeri tarif eder.

    ‘‘Alacaklar sizi ayrılmayın’’
    ···
   tümünü göster