müziksiz olmaz
http://fizy.com/tr#s/1d77s8
neyse, öğlen oldu, bizim ders bitti, ben de atlayıp yurda gidicem ama öncesinde kıza kutusunu vericem işte. yalnız o kadar allak bullak olmuşum ki..yani neler düşünüp, nelere hazırlanıp geliyorsunuz ve neler yaşıyorsunuz aq düşünün..ama daha göreceklerim bitmemişti. kara pazartesi bu kadarla kalmayacaktı benim için.
sınıftan çıktık, bu sefer direkt ayşen in yanına gittim, yapıştım..artık babam gelse tanımam yani o derece güdümlenmişim.
konuşa konuşa yürüdük servislere kadar..dedi sen napıcan peki bugün? yurda gider yatarım ben de napayım dedim.
işte tam yolcu ederken de çantadan çıkardım poşede koyulu kutuyu, verdim.
aldı bu hemen poşetten filan çıkarttı, baktı, zaten görür görmez gözler faltaşı gibi oldu..bir kaç saniye baktı kutuya, ama çok güzeldi beyler harbiden aq..anne eli değmesi böyle bir şey işte, o yüzden size tavsiyem, ciddi düşündüğünüz kız meselelerini annenizle paylaşın, kendinizi kasmayın, zira eğer validenizin de içine sinerse (kızı filan da beğenirse hele) kesinlikle çok yardımcı oluyor ilişkiniz konusunda.
neyse, sonra bana doğru kaldırdı gözlerini, "tsigalko, çok teşekkür ederim yaa, çok iyisin
* sen" deyip sarıldı, ben de sarıldım.. o an kendi kendime dedim ki, "lan ha öyle vermişsin, ha böyle vermişsin, ne gerek var ki kasmaya? önemli olan bu duyguyu alabilmek değil mi?".
harbiden de beyler, o sarılışla beraber gün boyunca yakamı bırakmayan tüm negatif enerji silkinmişti üzerimden.
minibüsüne bindirdim bunu, ben okanı bekliyorum gitmek için, bekle demişti.
bunu yolcu ettikten sonra 15 dakka filan soğukta benim hıyarı bekledim, geldi nihayet,
"nerdesin olm sen ya?"
-"kanka, fizik notuma itiraz ettim aq, hocanın yanındaydım..2,5 sayfa kağıt verdim 50 vermiş amın evladı"
-"hadi ya, çok kırıyor demişlerdi zaten onun için, finalde kurtarırsın gibtir et"
-"öyle yapıcaz artık, sen kaç aldın?"
-"90"
-"vaaay dıbına koyayıım, adama bakın ya, hem aşık hem çalışkan..olum bunlardan sadece birinin olması gerekiyor mu aynı anda?"
-"maşallah de lan, ben çalıştırırım seni sınava, ne bileyim seninde iyi diye biliyordum
*"
-"tamam tamam, kesin beraber bakıyoz bak, sonradan kıvırmak yok?"
-"tamam kardeşim ayıpsın ya"
konuşa konuşa bindik biz arabaya, gidiyoruz. binler o ara hakketen notlarım da çok iyiydi, 6 tane sınav olduk, 70 in altında not yoktu yani, aşk bana yarıyor anlayacağınız.
neyse ben yurda gidicez diye beklerken bu,
"aga gel geçen gittiğimiz yere gidelim mi gene? nasılsa öğlen çıktık bugün vakit bol"
"yurda gitmicez o olm?"
"ya ne yapcan yurtta bu saatte bea, gel işte bir şey anlatcam sana, havadisler var
* "
bunu söylediği an gerisi teferruattı beyler, bütün süreç boyunca bana destek vermiş olan kankamın bu teklifini gibseler reddedemezdim.
indik çarşıda,
daha önce gittiğimiz bir kafeye doğru gidiyoruz.
10 dakka filan yürüdük,
tam kafenin sokağa doğru sapıyorduk ki, karşı kaldırımda, atm nin önünde onu gördüm, sırtı bana doğru dönüktü..o an bütün vücudum kaskatı kesilmişti..derin nefes almaya çalıştım,
beynime bütün iyi ve kötü düşünceler aynı anda hücum etmiş, galip gelmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyorlardı..okan öyle felç olduğumu görünce,
"ne oldu lan?" dedi,