1. 26.
    +47 -2
    yürümeye başladık, biraz ilerde ağaçların içinde güzel bir çay bahçesi var, oraya zütürdüm bunları, oturduk ada çayı içiyoruz, ben paso bunun gözlerinin içine bakıyorum konuşurken,
    gerçi genelde o konuşuyor bıcır bıcır aq o kadar sevimli ki..hiç susmasın istiyorum, zaten öyle zamanlarda masada isterse 100 kişi olsun yine de varlığını unuturdum onların, o yüzden artık o kadar da kötü hissetmiyordum tek gelmediği için.

    gene muhabbet koyu, ben biliyorum ki biz artık ciddi anlamda flört ediyoruz zira kimse normal arkadaşına inciğine cinciğine varıncaya kadar anlatmaz hayatını.. yedi ceddisine kadar tanıdık birbirimizi..ama bir türlü malum konulara giremiyoruz,

    o konuları açması gereken benim tabi malum, yük erkeğin omuzlarında, ama ben de rahat olamıyorum bir türlü, ne vardı yani şurada baş başa olsaydık..

    çift olarak gelmeyi o mu istedi, yoksa öbür kancık mı yapıştı bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki, bunu isteyerek yapan kızlar genelde özgüvensiz tipler oluyorlar. zira sizinle baş başa kaldığında açılabilecek konuların tamdıbına karşı yüreklice cevaplar vermeyi gözleri yemiyor, yanlarında her daim sığınacak bir liman, tutunacak bir dal istiyorlar-ki bu tarz durumlarda bu 3. kişiyi devreye sokup konuyu değiştirebilsinler.

    ben de o konulara hiç girmedim, giremedim, çünkü zaten biliyorum ki ben açtığım anda kapacak mevzu, sohbetin rotası bir şekilde 3. kişi vasıtasıyla değiştirilecek..
    ···
   tümünü göster