1. 1.
    0
    gta v'e ait ilk trailer, tüm ihtişamı ve görkemiyle 2 kasım günü saat 18 sularında biz oyuncuların beğenisine sunuldu. ki böylesine olağanüstü bir durum karşısında "watch the trailer" ibaresine tıklamadan durmak imkansızdı, nitekim ben de bu imkansız duruma karşı koyamadım.

    not: ilk trailer'a ait ilk izlenimlerimi aktarmak için ele aldığım bu yazıda kendimi kaybedebilir, bayılabilir ya da heyecandan titreyen ellerimi dizginleyemeyip aklıma gelen her sözcüğü oluşturmak istediğim cümleye yönelik kullanabilirim. zira bu trailer ayaklarımı yerden kesti. yani demek istediğim "yok efendim ben böyle aptalca bir saçmalığın içinde yer almak istemiyorum.", "çocuk çocuk işler bunlar, ben bunları salakça buluyorum." diyenleriniz için, sizi kimsenin davet etmediğini, kapının açık olduğunu bilmenizi isterim. hadi canım, hayatta bol şans, görüşmek üzere, falan filan...

    evet arkadaşlar, tekrar merhaba, zira yazıyı okumaya devam edenler ya gerçek birer oyuncu; ya da bu yolda ter dökmeye, bu onurlu ünvanı almak üzere yola çıkmış bir yolcudur. açık bıraktığım kapıdan çıkan salakları da sallayın, burda soytarılık yapmıyoruz; ön inceleme yapıyoruz. izninizle artık yazımın asıl bölümüne başlamak istiyorum. öhhm..

    not: şimdi bir önceki notumun ilk cümlesini tekrar okuyup burdan devam edin. (evet, o cümle niçin o kadar uzun sandınız, oku len!)

    trailer'ı ilk açtığımda karşımda gerçekten olağanüstü bir yapım olduğunun farkındaydım. başlangıçtaki o konuşmalar, o olağanüstü atmosfer ve en önemlisi, daha önce hiçbir oyunda karşılaşmadığım çığır açıcı nitelikteki grafikler ve ses unsurları beni bayılmanın eşiğine getirmişti. artık karşımızda yepyeni ve liberty city'den 2 kat daha canlı, 2 kat daha gerçekçi bir şehir vardı; ikinci kez, san andreas. 2006 yılında carl johnson ile altını üstüne getirdiğimiz san andreas bambaşka bir bakış açısıyla yeniden ele alınmış, işlenmiş ve yeniden yaratılmıştı. carl'ı, sweet'i, cesar'ı ve daha da önemlisi son oyunda san andreas'a bir uçak biletinin olduğunu bildiğimiz niko'yu, ve bu gibi tanıdık isimleri yeniden görme şansımız olacak mı? bu karakterlerin akıbeti ne oldu? bu en çok merak ettiğim soruların başında geliyor. ancak yine de, şimdi şöyle bir düşündüğümde niko'yu görmenin kesin olmadığını anladım. zira ortalıkta oyunun geçtiği süre zarfıyla ilgili birçok söylenti var. kimileri oyunun 2011 senesinde, yani dördüncü oyunla eş zamanlı olduğunu belirtirken, kimileri ise beşinci oyunun 2012 senesinde geçeceğini söylüyor.
    her 2 durumu da değerlendirelim.
    ···
   tümünü göster