1. 201.
    0
    mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
    ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?
    ah! küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
    bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap!

    buradaki maymun atatürk değil, şapkayı takan, eldiveni giyen ve inkılabın uğruna yapıldığı fakat batı hayranlığı yüzünden üstadın "twist nesli" olarak nitelediği dönemin genç jenerasyonudur. hakikaten batı hakkında kokteyl isimlerinden başka hiçbir tak bilmeyen adamda, atatürk inkılabı, maymun üstünde kıyafet nasıl duruyorsa öyle durur. eserlerinin çoğunu okuyun, yazdığı politik makalelere bakın, atatürk hakkında takındığı tavrın "putlaştırmayın" olduğunu görürsünüz. nitekim aziz nesin (mükemmel bir insandır) de türk milletinin ne kadar akıllı ne kadarı ahmak, çok güzel anlattı. o zaman hiçbirinizin gıkı çıkmıyordu. ama bir dakika,

    eminim siz kendinizi o şanslı azınlıktan sayıyorsunuz?

    neyse, necip efendi'ye dönersek... atatürk'e saldırmamıştır. neden saldırmadığını bilemem, belki de "yemedi".

    peki atatürkçü müdür?

    değildir.

    atatürk'ü sever mi?

    bilemem. muhtemelen sevme ya da sevmeme olarak bakmıyordu olaya. siyasi liderler istedikleri kadar başarılı olsunlar, eleştirilirler. atatürkü eleştiren adam "huur çocuğu" mudur?

    necip fazılı eleştiren adam nasıl ki huur çocuğu değilse, atatürk'ü eleştiren adam da değildir. bunun sebebi atatürk'le üstadı aynı kefeye koymam da değil, eleştirme eyleminin direk kendi doğasıdır.

    iyi bir şair ve başarılı bir felsefe bölümü mezunu olan necip fazıl, iyi şairliğinin aksine çok kötü bir siyaset adamıdır. politik tavrının saçma oluşu bir kenara, sadece naiftir. çünkü osmanlı, bitmiştir ve o noktaya dönüş yoktur. osmanlı idealini hortlatma peşinde koşmak, dünyanın geri kalanını hesaba katmamak demektir.

    ayrıca edebiyat denen şeyin ahengine vakıf olmayan kimseler, nazım hikmet'le necip fazıl'ı kanlı bıçaklı sanırlar. oysa ikisi de öncelikle şair, sonra düşünür kimselerdir. ikisinde de var olan edebiyat tutkusu, buna sahip olmayan insanların kavrayamayacağı özel bir bağ kurmalarını sağlamıştır. buna centilmence bir rekabet ya da çok çok onurlu bir düşmanlık da diyebiliriz ki, böylesi zaten hasmını tanımayı ve takdir etmeyi gerektirir.

    bugün siz dostlarınıza bile böyle muamele edemiyorsunuz.

    nazım hikmet'e gelince:

    onun komünist ideolojisi, atatürk'ün temsil ettiği herşeye karşı durmuyor mu? 6 oka yamuk bakmıyor mu? cumhuriyetin barındırdığı liberalliğe nanik yapmıyor mu? osmanlı'nın yıkılışı olan devrimin öncesi ve sonrası arasında neredeyse hiçbir fark yoktur demiyor mu? onun şiirleri gençliği bölmedi mi? o şiirlerde milli duygular, ülkü birliğinden koparılıp dağa taşa indirgenmedi mi?

    ama yine de nazım hikmet aklınızın almayacağı kadar büyük adamdı.

    hiçbirinizin bu iki adamın aleyhine rasgele konuşmaması lazım. çünkü bu iki insan kendilerini ortaya koydukları alanda kanıtlamış ve tarihe geçmiş kimseler bu bir.
    ikincisi, inançlarının gereğini ekgibsiz yerine getirmiş ve korkusuz kimseler. tebliğde boşluk bırakmamış, ülkenin ve dünyanın gidişatından huzursuz olmuş kimseler. baştaki liderin parasıyla puluyla, yolsuzluğuyla değil, toplumun her bireyine sinmiş yozlaşmışlıkla kafayı bozmuş kimseler.

    o yüzden, sövmeden önce düşünün.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster