1. 801.
    0
    reyiz yine öğretmenler odasına çağırmıştı beni.
    gittim ve gösterdiği köşeye oturdum. geçen sene esra ile beraber bizi çağırdığında esranın oturduğu yere.
    o gün geldi aklıma birden. esraya duyduğum olağan dışı duygular, 1 sene önceki ben vb.
    hayalimi reyizin sözleri bozdu.
    e anlat bakalım kerkenez dedi. neyi anlatayım hocam dedim bilmez gibi. olanı biteni, hayırdır, memnun değil misin bizden de başka okula gitmeyi düşünüyorsun dedi. gülümsedim. estağfirullah hocam, o nasıl söz dedim. o zaman dedi sonunda soru işareti anlamında başını sallayarak.

    özet geçiyorum,
    reyiz ile konuşmamız bittiğinde ben artık okuldan ayrılmak düşüncesinden sıyrılmıştım panpalar.
    reyizin dili hani şu yılanı deliğinden çıkaran bir dil var ya, he işte o dildi adeta. bir konu hakkında reyizle konuştuğunuzda(aşağı yukarı ne olursa olsun) o konuşmada bolca hakikaten yahu, doğru söylüyorsunuz, ben bunu hiç düşünmemiştim gibi cümleler kurmak anormal değildi. reyiz ne yapar eder konuya dair senin bakmadığın açıya eğilip seni hayretlere gark ederdi. sanıyorum bunda birazda edebiyatçı olmasının, ağzının iyi laf yapmasının da etkisi vardı.

    reyize teşekkür edip yanından ayrıldım.
    akşam evde bolca düşündüm ve sonunda artık kendimi sadece derslerine adaması gereken biri olmam gerektiğine hükmettim.
    zira başım boş kalırsa yani uğraşacak başka bir şey bulamazsam gönlüm yine bir çılgınlık yapabilirdi ve ben buna katlanamayabilirdim.
    ···
   tümünü göster