1. 276.
    0
    üzgün ve yalnız çocuklar anlatıyor sen dinlemiyorsun,
    onlar özür diliyorlar uzun uzun bakarak gözlerinin içine
    onlar üzgün çocuklar

    uzun uzun akarak göz yaşı gibi
    bir derinlik dibi denizin ortasında
    uzun uzun anlatılmıyor yalnızlıkları
    kısaltıyorum.
    üvey çocuklar.

    zünnarını çıkarmış bir hristiyanın geçmesi gibi
    bu dünyadan
    ve müslüman olmaya sonra,
    ve sonra
    bağışlanmaya gelen kim varsa gibip göndermiş gibi papaz.

    -ne gerek var bağışlanmaya-

    seninle karşılaşmak
    ilahi bir tesadüftü zaten..

    sonra birden benim şehrime silahlarınla geldin sen
    sonra birden benim şehrim kapı arkalarında saklandığında
    ü ve y çocuklar gibi
    o kapıda tahtaların açtığı bir boşluktan izlerken saldırıyı
    bir mermi
    gözlerimden öptü.

    sevincimden kanadım
    mutluluktan öldüm.

    tesadüf adalete boyun eğmez dedim ve
    bir seninle
    biz
    sonra
    amerikan üniformaları içinde
    ü ve y çocukları öldürmeye giderken
    omuz omuza yürüdük.

    tutkunduk
    kana
    ve bütün insanlara..

    sloganımız şuydu hatırladın mı?

    " bazı çocukların efendim
    şımarmaya hakkı yok. "

    hadi
    ağzına al beni.
    kendini tutma ağzından kötü bir laf çıksın
    bu kadar masum olmak çünkü
    sana yakışmıyor.

    gitmek isterken
    bizi otobüs gibi bir şey tutuyor sonra kusmak geliyor içimizden
    biz dağılıyoruz sonra
    biri senin elini tutuyor yine kusmak geliyor içimizden geçmişimizi.

    gitmeden önce
    kaburgalarımı kırmak istercesine bana sarılır mısın?

    çünkü
    yüzümüze bakmıyor hayat.
    olmayan bir şeye nasıl baksın ki zaten.

    yüzüme gülmüyorsan belki de sen, gülüşünü sevmiyor, sevmememden korkuyorsun...

    korkma
    bir yangınla öpüşüyorsun şu an durma öp üşüyorsun.
    ···
   tümünü göster