1. 226.
    0
    rabbim zamana kız, bağır ona
    son zamanlarda nedense kaplumbağa taklidi yapıyor bizim buralarda
    kötü yaz kaderini, benimkine benzet, kırılsın.
    akıp gitsin üzerimizden rabbim, ipek bir kumaş gibi
    ya da yokuş aşağı sürüklenen yağmur suları gibi
    ...

    şehirlere de bağır rabbim, hatta müsade et, ben küfredeyim
    kapitalizmin mecburiyetlerini sigmund'un ergen çağına emanet edeyim
    yollar, gun's n roses dinlerken bitmiyormuş meğer, ben nereden bileyim
    sabah kışlıkların cebinden eski isyanlarımı, eski anarşistliğimi buldum rabbim
    satır arasında haber vereyim dedim.

    bileklerimi kessem, kollarım uzar mı rabbim?
    kollarım bursa'ya değer mi?
    bu dağlar, bu denizler, birgün biter mi?
    ağzıma kadar lâik'im rabbim, ama ayrılmasın dinden işleri devletin
    ben ayrılığa karşıyım, yoksa devleti de gibeyim...
    hep o kışlıkların cebindekiler yazdı bu şiyiri, onlar adına özür dilerim.

    rabbim hasreti öldürecek son bir peygamber daha istiyorum,
    asayı yere vurduğu anda dağlar, denizler ortadan kalkacak
    bütün şehirler kucaklaşacak, bütün özlemeler bayram yeri
    vergisini veren, duasını eden bir vatandaşın olarak gör beni.
    çünkü rabbim, dua eden, vergi veren bir vatandaşın bunları arz ederdi.

    rabbim, doktorlar beni kızdırıyorlar, bana ilaçlar veriyorlar
    bana özleme diyorlar.
    belli ki rabbim, kışın soğuk akşamları da böyle istiyorlar, kalın elbiselerde
    kalın elbiselerin ceplerinden çıkanlarda.
    rabbim, atatürk'e yumruk atmış gibi suçluluk var üzerimde,
    bu hasret koynumdayken sarıya boyasam kendimi,
    devasa bir anıt gibi, acayip benziyorum sfenks'e.

    rabbim, şehr-i kebir'de bir evde saklanıyorum,
    çabuk getir şu şehri ya da çabuk zütür,
    ölüyorum.
    şizofreni parmak atıyor, ben huur değilim.
    ···
   tümünü göster