1. 1.
    0
    Merhaba beyler,

    yıl 2010, soğuk bir kış günü. internette dolaşıyorum her zamanki gibi. ekşi sözlükte yazıyorum belki de, orası muamma... seviyeli yaşantımdan bıkmış bir halde, bilinçsizce yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum. uzun tanımlar yapıyorum, onu bunu açıklıyorum, bilgime bilgi ekliyor yeniden yazıyorum. ama bir yandan da sıkılıyorum...

    yine o gün, bilinçsizce dolaşırken, karşıma bir sayfa çıkıyor, inci sözlük diye bir sayfa. o zamanlar bir tek ekşi sözlük ve uludağ sözlük var benim için, ama bakıyorum bu inci sözlüğe, garibime gidiyor tabi. bakıyorum insanlar sanki aynı anadan babadan gibi birbirleriyle şakalaşıyorlar, seviyesiz esprilerle adeta çılgınca eğleniyorlar... diyorum "ulan hewlett, burası tam senin istediğin yer, gel sen burada yazar ol, bak adamlar dünyayı nasıl da iplemiyor, tanım yapacam diye kendini kasmıyor, hatta tanım bile yapmıyor... "

    fikrimi hayata geçirmek istiyorum, mouse imlecimi kayıt ol yazısına getiriyorum, ama o acı mesajı alıyorum: "inci sözlük yazar alımı şu anda kapalıdır... ". kendi kendime kızıyorum neden bu kadar geç farkettim bu mekanı diye ama bir yandan da her gün o yazıya tıklıyorum. bir gün, bir gece yarısı işte o tıkladığımda çıkan yazı yerine bir kayıt formu karşılıyor beni, kaydoluyorum hemen elbette. o günden sonra inci sözlükte o kadar hoş vakit geçiriyorum ki! o hoş vakitler tarif edilemez...

    yıl 2011, sözlüğe dötüncü nesiller gelmeye başlıyor. aslında en başta bizim gibi üçküncülerden hiç bir farkları olmadığı göze çarpıyor ama ya daha sonraları? sözlükte zaten nispeten çok az bulunan ferre paylaşımlarının sayısı 2-3 katına çıkıyor, ilkokul 5. sınıf çocuğu tarzı entryler moda oluyor, aralardan inci ruhunu bozan cırtlak sesler çıkıyor, o oluyor, bu oluyor ve inci sözlüğün bugünki halinin temelleri atılmış oluyor.

    yıl yine 2011, yine dötinci akımı var. bir gün bir dötüncü asil kanını vücudumda bulundurduğum şehitler hakkında ileri geri entryler giriyor. hepsi bu da değil, şu anda bu toprakların bizim olmasının sebebi olan mustafa kemal atatürk'ü de hedef alıyor bu dötüncü. işte o anda hayatımda hiç sinirlenmediğim kadar sinirlenip yapıştırıyorum cevabı ona, açıyorum ağzımı yumuyorum gözümü... ortaya öyle karışık ama öyle anlamlı bir entry çıkıyor ki kendimle gurur duyuyorum.

    gün, ertesi gün. sabah kahvaltı yaptıktan sonra hala çok sevdiğim inci sözlüğe giriyorum. giriyorum dediğim sayfaya giriyorum sadece, giriş yap'a basıyorum, kullanıcı adımı-şifremi girip butona basıyorum ve... ve... karşımda o kırmızı yazıyı görüyorum, yazıda silindiğim yazıyor, bir daha deniyorum, yine aynı! kurallara aykırı ne yaptığımı da bilmiyorum ama silindiğim yazısını gördüğümden eminim! hemen moderasyonu mail yağmuruna tutuyorum, en az 10 mail atıyorum ama... cevap yok... işte o anda inci sözlük hakkındaki bütün hayallerim suya düşüyor. 7,342 entrym hala duruyor, biri hariç, atam hakkında olan entrym! işte o anda anlıyorum neden silindiğimi, çok büyük hayal kırıklığı yaşıyorum ama beynim bu denli bir atatürk düşmanlığını kabullenmiyor. inci sözlükten nefret etmiyorum çünkü mantıklı düşünüp bunu moderasyondan "1" kişinin yaptığını anlıyorum.

    o kişiyi hala bilmiyorum ama bir süre ara veriyorum sözlüğe.

    yıl hala 2011, bu aylar, yine bir gün inciyi özlüyorum, kendisinden hayatı öğrendiğim inciyi. kayıt ol'a basıyorum, üyelik alımına denk geliyorum. nickimi eskisiyle hiç alakası olmayan hewlett packard bell koyuyorum. yeniden sözlüğe dünmenin heyecanını hissediyorum. bir de bakıyorum ki bebişinci nesil yazıyor nikimin altında! 5. nesilim! neyse diyorum, sen aslında 3. nesil sayılırsın diyorum ve yazmaya başlıyorum. yazıyorum, yazıyorum, ama frkediyorum ki eski inci sözlük bir daha geri gelmemek üzere yok olmuş. artık sol frame'de "phazardha ananıza shaldhırdhım ß0zuqh çıqtı" " of zütlere bakın capsliii " " 4 saatlik por no" tarzı başlıklar var. bunu fark etmem uzun sürmüyor aslında ama alışırım diye yazmaya devam ediyorum.

    gün: bugün

    liselilere (liseli lisede eğitim alan değil, zeka seviyesi ilkokullulardan düşük olandır) tahammül ediyorum da, bu aşırı kadın düşkünlüğüne tahammül edemiyorum. işte bu yüzden bir daha geri dönmemek üzere sözlüğü bırakmaya karar veriyorum. ben hayatım boyunca ferre(ferre bile demek istemiyorum) izlemedim arkadaşlar, sapık düşünceler, ne bileyim kendi kendini tatmin etmek, bunlar bana ters. işte bu düşkünlüğün akıl almaz düzeye gelmesi ve buna alışamamam sebebiyle sözlüğü bırakıyorum beyler. bu son entrym. isteyen gibler, isteyen giblemez. yeni nesillerin getirdiği modalar sebebiyle her ne kadar anlamayacak olsanız da işte bu kadar uzun yazıyorum.

    beyler, ben gidiyorum. artık hewlett yok aranızda. bu antryi de sizinle vedalaşmak için yazdım. artık eski inci sözlük asla var olamaz.

    özet yok beyler, özet olursa anlattıklarımın hiçbr anlamı kalmaz. okumak zorunda değilsiniz.

    bu başlığa da liseliler doluşursa onlara sadece "yüzsüz" derim.

    hoşçakalın

    hewlett packard bell
    ···
   tümünü göster