ırkçılık üzerine

günümüzde türkiye örneklendirmesi yapılırken böl parçala yönet derler hep.
aslında bu örneklendirme türkiye için değil, dünya halkları için geçerlidir.

dünya üzerinde binlerce ırk var, binlerce etnik grup, binlerce kültür.
ve her kültürün kendi coğrafyası.

bugün egemen güçler kendilerini bütün coğrafyaları sömürmeye endekslemişlerdir ve bunun içinde durmadan çeşitli yollarla faaliyet yürütmektedirler.
mesela en basitinden şirketler bir coğrafyadaki halkı asimile edip o insanları ve toprakları sömürmek için çeşitli şeyler yapar. mevcut halka karşı egemen bir halk öne sürüp kültürel bir saldırı başlatabilir. veya bu kültürel saldırıyı fiziksele indirgeyebilir.

işte ırkçılıkta buradan türemiştir. halklar durmadan satranç tahtasındaki piyon misali birbirleri ile mücadele et(tiril)mişlerdir.

bugün bu yargı artık toplumsal ahlak haline gelmiş ve dünyanın her bölgesinde belli bir kitleye empoze edilmiştir.
insanların rengine, diline, ırkına bakarak yargıya varan zihniyet tamamiyle ekonomik ve kar amaçlı sömürgeciler tarafından yaratılmıştır.

ırkçılık çarpık bir zihniyettir. insanları kendi öz benliklerinden soğutur.
sevmek, sevilmek, paylaşmak insanların doğasında vardır, fakat bu doğa bir çok şirketin, devletin çıkarlarını engellediği için yıkılmaya çalışılmaktadır.

unutulmamalıdır ki sevgi ve kardeşliğin olduğu yerde mutlu yarınlar olur;
dayanışma ve paylaşmanın beraberinde kardeşlik gelir.