ölüme en çok yaklaştığınız anı anlatın

üni.de öğrenci değişim programıyla fransaya gitmiştim. bilenler bilir fransızlar çok dallamadırlar. kendilerini bir tak sanarlar. kabadırlar. türkleri sevmezler. neyse ben ve arkadaşım murat bir restorana gittik. yicek yemek arıyoruz. amk zaten yemekleride tak gibi. neyse garson geldi. hello falan. nerelisiniz dedi sıcakkanlı bir şekilde. türküz dedik. ipnenin bir anda yüzü düştü. noldu bilader? dedik. bu birşey demedi. gitti. az sonra 3 tane iri yarı fransız geldi. lütfen burayı terk edin dedi. niye dedik. gidin dedi. amk bizde sinirlendik. ırkçılığında bu kadarı amk. müşteriyiz sonuçta. bizde efelendik. itişmeler başladı. ben boylu poslu bir adamım. bizim murat yanımda süs köpeği gibi kalıyor. ben 3 fransızla itişip kakışıyom. muratta tırstı ayırmaya çalışıyo bizi. fransızların arasında en artist olanı beni çok sert bir şekilde itti. iterken "turk" gibilerinden birşey dedi. çok sinirlendim. amk deyiş o deyiş. o fransıza ağız burun bir daldım. bizim murat arkasına bakmadan kaçmaya başladı ipne. benim ilk vurduğum yere düştü. diğer ikisi bana abandı. bende küçükken çok kavga ederdim. karateye filan gitmiştim. o ikisiyle dövüşmeye başladım. konumumu değiştirdim. kapıya doğru gittim. eğer destek kuvvet gelirse kaçıyım diye kapıya yanaştım. sonra bu fransızlar üstüme geldi. karnıma sert bir yumruk yedim. ama kavgada çok etkisi olmadı. ben bacağının arasına bütün gücümle tekmeyi yapıştırdım. diğeri arkamda kaldı biraz arkamdan yumruğu atarken eğildim. bacağına vurdum. dengesi bozuldu. dengesi bozulunca. tuttum omzundan çelmeyi kırdım. yere düşürdüm. boynuna oturdum. burnuna, çenesine yumruk atmaya başladım. adam dağıldı zaten. az önce yumruk attığım masada ki bıçağı. apış arasına tekme attığım şarap şişesini kapıp üstüme doğru koşmaya başladı. ben bıçağı görünce masada bulunan telefonumu falan bile almadan tabanları yağladım amk. hayatımın en hızlı deparlarından birini attım. 200-300 metre kovaladılar sonra bıraktılar. içlerinden biride çok hızlı koşuyordu. devam etse beni yakalar pıçağı sokardı. iyiki bıraktı.

sonra muratı buldum. onuda dövüyodum o sinirle. amk sonradan öğrendik ki bulunduğumuz şehir en ırkçı şehirmiş. o restoran bizim burdaki ülkücüler gibi olan fransızların takıldığı bir mekanmış. ondan türküz deyince kalkın demişler.