ne ateistim ne müslüman

ateislerin çoğu, mantıken aslında yaratıcı diye tabiatı görürler. bu noktadan başlanabilir. temelinde diyalektik materyalizm yatan akımlar incelendiğinde, aslında bir yaratıcıyı inkar etmedikleri, edemedikleri görülür. (çoğu kişinin zannettiğinin aksine, komünizm, dine karşı değildir, komünizm, hristiyanlıktaki ruhban sınıfına karşıdır, pek çok önde gelen komünist de oldukça dindar kimselerdir, karl marx, ne yahudidir, ne de ateist, her pazar kiliseye gitmiş dindar bir hristiyandır, bizde, kendilerine komunist diyen kişiler, sadece ateistliklerine kılıf için komünizmi kullanıyorlar, komünizmle uzak yakın ilgileri yoktur)

belli bir felsefi bilgi düzeyine sahip ateistlere, kendilerinin tabiat dediği şeyin bizzat yaratıcı güç olduğu pekala anlatılabilir. diğer türlü ateistlere ise inandırmak mümkün değildir çünkü onlar akıl yoluyla değil, kalp yoluyla inkarı seçmişlerdir, onlar için sadece dua edebiliriz.

ancak bizim esas hedefimiz, bir tanrıya inandırmak değil, allah'a ve allah'ın sözlerine inandırmak olmalıdır. unutulmamalıdır ki müşrikler de allah'a inanıyorlardı fakat peygamberlerine inanmadılar.
bunun içinse elimizde sağlam bir ispat var; kuran. mesela kuran'daki sure numaralarını, fatiha suresini x ekseni üzerinde -1 noktasına koyarak, surelerin ayet sayılarını ise y ekseni üzerinde pozitif sayılara koyarak ortaya çıkan kesişme noktalarını birleştirdiğimizde, arap alfabesindeki yazılışıyla allah yazısı ortaya çıkar. bir anlam ve imla bütünlüğüne sahip bir kitabı, hangi varlık böyle imzasını koyarak yazabilir diye sorabiliriz. tebliğ görevimiz için, bunun gibi yüzlerce argüman var elimizde.