1. 576.
    -1
    iç organlarım pusuya düşmüştü sanki, ağır namlulu silahlarla taranmış gibi hissediyordum kendimi.
    Aslı’yı aradım, telefonu ‘bir saniye hayatım, aloo’ diye açtı.
    Sevgilisiyle konuşurken aramıştım herhalde.
    Görünen o ki, hiç şansım yoktu o gece.
    ’Yanlışlıkla aradım, kusura bakma’ deyip kapattım telefonu.
    Gece boyunca içtim, niye canım yanıyordu ki? Belki 3 senedir görüşmüyorduk, hayatına birilerinin girmesi kadar doğal bir şey olamazdı..
    Abisi izmit’teydi ve 15-20 günlüğüne oraya gitmişti beraber olduğumuz dönemde.
    2 günde bir mektup yollardı, ‘senin kadar iyi yazamasam da, en az senin sevgin kadar büyük içimde sana dair her ne varsa..’
    diye başlardı hep mektuba ve Ela gözlüm diye bitirirdi.
    Defalarca okurdum o satırları ve her satır kalbime işlenmiş bir nakış kadar kalıcıydı.
    Haberim yoktu geldiğinden, Yavuz aradı öğlene doğru; ‘Adamım Ahenk’te buluşabilir miyiz saat 1 gibi’ dedi..
    Oraya gittiğimde Fulya oturmuş beni bekliyordu elinde güllerle.
    Danışıklı dövüştü bu ve neredeyse ağlayacaktım.
    Çok özlemiştim, çok sayıklamıştım ve o diye çok yastığa sarılmıştım.. Belki 5 dakika boyunca öpüştük etraftakilerin bakışlarına aldırmadan ve çiçekleri uzattı bana..
    ’Çok özledim seni’ dedi.Ses tonu, bakışlarındaki masumiyet, yüzüme dokunuşu ve onun da gülerken ağlamaklı oluşu..
    Aşk dedikleri bu olsa gerekti ve ben sadece bir kere tattım o duyguyu…
    ···
   tümünü göster