0
ya kaninda var! yada bursalisin..
-altıparmak ve heykeli özlemek, uludag' da
piknik yapıp inkaya'da meyve salatası, mudanya' da
balık yemeye gitmek, santral garajın krolarına, zafer
plaza'nın tikilerine, adliye arkasinın özenti ama
eğlenceli gençliğine, cacaron' una, hamamları
na,aralıkta güneş açan haziranda kar yağan değişken
havasına,bir o kadar değişken insanına, otobü s
çilesine, meridyenine ,iskender kebabına aşık olmak,
bursa yı sevmektir bursa'lı
olmak...
- şehreküstü semtinin anldıbını
bilmektir.
- kağan'a gidip birşeyler alıcam deyince
... kağan kim diye
sormamaktır.
-sadece bursa'da doğmak değildir,
bursa'ya öyle yada böyle bir şekilde yolu
düşenlerinde hissettiği duygudur. garip bir çekim
büyüsü vardır bursa'nın, gelen bir daha kopamaz bu
şehirden. çok göç alan şehirlerden olsa da,
bursa'ya yerleşenler kendilerini bursalı
hissederler.
-denize, dağa, kara, yeşillige, kestane
şekerine, şeftaliye, kozahana, pirinçhana ve bunun gibi
birçok güzellige sahip olmak.
-çanakkale savaşı'nda en çok şehit
vermiş memleketin evlatları olmaktır. bu yönüyle her ne
kadar dalga geçilse de "bursalı olmak" bu
ülkedeki diğer herhangi bir memleketli olmaktan çok daha
gurur verici bir hadisedir.
-i̇skender döneri doyasıya yiyebilmek, uludag
da keyif çıkarabilme ayrıcalığına sahip olmak, tarihle
iç içe olmaktır.
-yepyeni değil, yepisyeni
demektir.
- cantık, pideli köfte gibi sadece bursa'ya
özgü yemek yemektir.
-misket, bilye değil, cilli
demektir.
- dolmuş şöförüne" müsait bir yer de
kalıcam " demektir.(sadece bursa da
söylenir)
- simitte gevrek yerine simit
demek...
-çay koymak değil, çay dökmek
demektir.
-kışları uludağ'a, yazları mudanya veya
kumla'ya gitmektir.
-trafikte, her yeri siyah mat girintili
çıkıntılı bir kaplama ile kaplanmış arabaları
görmektir.(süpeeer ya..)
-gemlik'e doğru denizi
görmektir.
-sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan
çeşmelerden su içmektir.
-mutlaka heykel'e çıkmaktır.( şehir
dışından gelenler hiç anlamasa da)
-"heykel'deki heykelin hangi ayağı
havada"diye sormaktır.
- mahfel de
oturmaktır.
-akmerkez dendiğinde asmerkez'in
çağrışmasıdır.
-bukart sahibi olmaktır.
-tekstil ve otomotiv cennetinde
yaşamaktır.
-özdilek'te su böreği
yemektir.
-kültürpark'a gitmektir.
-başka şehirlere giderken kestane şekeri
zütürmektir.
-kozahan, pirinç han, yeşil, hünkar, tophane'de çay
ve nargile içmektir.
-trafik sıkışmaya başladığında bursa'ya
yaklaştığını anlamaktır.
-sütaş'ın günlük sütlerinden
içmektir.
-gerçek iskender kebap yemektir.
-hayatında en az bir kez bursa'nın ufak tefek
taşları eşliğinde folklör oynamış
olmaktır.
-kaliteli bıçakların nerede bulunduğu
bilmektir.
-çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da
bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip
vazgeçememektir.
-uludağ yolunda bira veya çay
içmektir.
-arap şükrü'de rakı
balıktır.
-teleferikten korkmamaktır.
-teksas deyince amerika'yı değil bursaspor'u
hatırlamaktır.
-bursalı olmakla gurur
duymaktır.
-bursalı olmak kışın 20 km .
gidip kayak yapmaktır. sonra inip denize girmektir, deniz
soğuk mu geldi? o zaman dön ankara tarafına inegöl de
oylat ı sor. şöyle gerine gerine bir hamam sefası çek
kendine. hala rahatlayamadı n mı? bir de masaj isteyiver
ordan. dönüş yolunda istersen inegöl den çıkma, köfte
ye, istersen de bursa da
iskender..
-bursa dedin mi iki kere düşün. üniversite
bitirdin ve istanbul gibi bir metropolde de çalışmak
istemiyor musun ? o zaman bursa ya gel işsiz kalma
ihtimalin düşük. (bu kri̇z teğet geçmeden
önceydi̇) i̇stanbul dan kopamam diyenler mi var?
zaten i̇stanbul feribotla 75 dk.
en önemli̇si̇ gurbette i̇sen ve;
16 plakayi gördüğünde gözlerin yasariyorsa ;
ya kaninda var! yada;
bursalısın...