1. 1.
    +1
    şimdi bi giriş yapıyorum beyler ben emre hikayemi değiştirerek yazıyorum şimdi başlıyoruz

    emre servise yetişemediği için babası onu söylene söylene okula zütürüyordu. okula geldiklerinde emre tek bir laf etmeden arabadan ayrıldı. babası da hızla uzaklaştı. okula şöyle bir baktı emre . “sevmiyorum seni” deyip sınıfına doğru yürümeye başladı.

    emre sınıfa girdiğinde sınıfın erkekleri toplanmış bağıra bağıra halı saha maçı için kadro topluyordu. i̇simler havada uçuştuğu için kimim maça gidip, gitmediğini öğrenmek çok basitti. emre gitmiyordu. diğer kalan tüm erkekler gidiyordu. kadroda ekgib olduğu için başka bir sınıftan adam çağırmışlardı hatta. emreyi kimse davet etmezdi. etseler de kesin yalandan annesi hasta olurdu emrenin. sınıfta kimse ona selam vermemişti. sessizce yerine oturdu. ders zili çalmıştı. sınıfa koştura koştura bir öğretmen gelmişti. hayır, bu dersin hocası değildi. sınıf öğretmeniydi. aceleyle geldiğini göre bir ilanda bulunacaktı. “çocuklar 3 hafta sonra üniversiteleri gezmek üzere ankara'ya gidiyoruz. üç gün kalacağımız için velilerden izin gerekiyor. i̇zin formunu okulun sitesinden indirebilirsiniz. i̇yi dersler” deyip ayrıldı sınıftan. herkes heyecanlanmıştı. sınıf birbiriyle hızla konuşmaya başlamıştı. hangi üniversiteleri gezeceklerdi? kim kiminle oturacaktı? ne giyeceklerdi? kim geliyordu? kim gelmiyordu? bu soruların yanıtlarını aranırken emre ise tepkisizdi çünkü gitmeyecekti...
    ···
   tümünü göster