0
şimdi çayı aynen şöyle yapıyorum;
kattle da ısıtıyorum suyu, tabi bu arada çaydanlık az suyla ocağın üzerinde ısınıyor oluyor. kattle da ısınan suyu iki tarafa döküp daha çabuk çay yapıyorum.
kız "way bu yöntem ilginçmiş!" dedi
"öğrenciysen her şeyin pratiğini bulman lazım ama sende pratiksin hani herşeyin yerini biliyormuşsun gibi çıkarttın"
"evet egrçekten öyle oldu. buraya önceden gelmişim gibi" diye cevapladı, gülümsedim.
neyse çayı hazırladık, kahvaltılıkları da masaya yerleştirdik. bu arada @gelisinesertvurdu için söylüyorum; "panpa yumurtalı ekmek filan yok". kahvaltı etmeye başladık.
kız yemekten daha çok yüzümle ilgileniyor. sakallarımı seviyor, saçımı seviyopr filan. böyle it gibi bir şey oldum karşısında.
"gıcıksın sen!" dedi,
"kadın dilinde gıcık; iyi ve hoş adam anldıbına geliyor değil mi, yanılmıyorum?"
"hayır" derken gülümsedi
"tüh daha önce hiç yanılmamıştım"
neyse konuşuyoruz bir yandan, arada bir telefonları çalıyor derken bir tanesini açtı.
"anne dışarıdayım bugün geç gelirim" dedi
...
"tamam anne haber vereceğim arkadaşımlayım zaten bir şey olmaz korkma"
... "
"öptüm annem"
bende karşısında ona el kol işareti yapıyorum, kısık sesle bir şeyler diyorum filan. avucuyla mikrofonu kapattı, başını salladı.
"anneme selam söyle" dedim gülerken
o da güldü.
kapattı telefonu. ikinci çaylara geçtik. kahvaltının da neredeyse sonuna gelmiştik.
birer sigara yaktık. karşılıklı içiyoruz, dumandan kaçan gözlerimiz birbirine kenetleniyor.
içimden "u lan bu saatte aşk meşk de zor aq" diyorum ama sürekli hoşnutmuş gibi gülümsüyorum.
kalktı yerinden, sandalyesini yanıma çekti bir anda.