1. 1351.
    0
    #225

    sabah uyanır uyanmaz ilk iş annemi aramak oldu, sonra duru da uyanınca anneme gittik kahvaltıya. can abilerde geldi, anneme nazla evleneceklerini söyleyince annem sevinçten ağladı. bu arada o dönem baya yoğun geçti, aileler görüştü etti, ocak ayının 2. haftası naz'ı istemeye gittik. o kısımda hallolunca mart ayı için nikah tarihini aldılar. mart'a kadar her şey tam bir koşuşturmaca içinde geçti, ben ankara'ya gittim yine arada, duru'nun okulu yoğundu can abi ve naz tatlı bir telaş içerisindeydi kısacası her şey mükemmeldi. mart'ın 10'unda nikah vardı 11 marta'da düğün. herkes çok heycanlıydı, nikah çok duygusal geçti, özellikle naz can abinin ayağına bastığında can abinin bassın diye diğer ayağını uzatması nazı ve salondaki bütün genç kadınları ağlatmaya yetti, bin yine voleyi vurdu amk. * nikahtan sonra kendi aramızda ufak bir kutlama yaptık, ertesi gün düğünde uzun süredir eğlenmediğim kadar çok eğlendim. içtik, oynadık, güldük, coştuk kısaca mükemmeldi. mart ayı o heyecanla bitti, yorgunluğu da çıktı tabi. nisan aynı malum bizim ailede çok sönük geçerdi, bu sefer duru'da biliyordu ve çok anlayışlıydı bana karşı. o arada kaan 27sinde beni yalnız bırakmamak için geleceğini söylediğinde çok sevindim. 25 nisanda kaan geldi, çok özlemiştim amk. dakikalarca sarıldık havaalanında, bize geldik o çok yorgundu vurdu kafayı uyudu. ben 26sında ertesi gün için lokma dökecek -izmirde gelenektir- birini ayarladım bir de hoca buldum. ertesi gün sabah erkenden mezarlığa gittik, çiçekleri koyduk hoca okudu sonra eve gittik lokma döküldü dağıtıldı. akşamüstü ben tekrar mezarlığa gittim kaan'la, kızlar evde kaldı. rüzgar'ın mezarında bizim koyduklarımızdan farklı bir çiçek vardı...
    ···
   tümünü göster