1. 1.
    +2 -1
    Müziğin peygamberi olarak anılan, herkesin hayatına bir yerinden damgasını vurmuş adam Bob Dylan'ı izlemek uğruna bu sıcak gündemde işini gücünü acısını derdini bırakıp gelen, merdivende oturmak için 100 lira ödeyen, aylar öncesinden para biriktiren, yollar ve yollar tepen, ünlüsü ünsüzü, öğrencisi öğretmeni, CEO’su gazetecisi herkesin büyük beklentilerle geldiği, bir konser olmanın ötesinde "ayin"e dönüşmesi beklenen konser, Dylan’ın dinleyicileri neredeyse aşağılamaya varan küstah tavrı nedeniyle soğuk bir duştan farksızdı, büyük bir hayal kırıklığıydı!

    Evet böyle adamların klagibleri bitmez, evet herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değildir ama bazı ortak müşterekler vardır ki onlar da inkar edilemez. Birkaç yıl evvel Rock’n Coke kapsamında ülkemize gelen ve tüm yalvarmalara rağmen "Love song"u söylemeden çekip giden Cure ve daha nice "klagib söylemem, cool'luğum bundan"cılar kalbimizde nasıl bir yara açtıysa, onun binlerce katını "Blowin' in the wind"sız Bob Dylan açtı, hem de pek çok daha derinini! Bize de depreşen isteği eve gider gitmez CD çalardan bastırmaya çalışmak kaldı, gözleri kapatıp canlısını hayal ederek!

    Geceye dair ikinci soru işaretimiz ise Dylan'ın konser boyunca piyanosunun başından ayrılmayıp, tek kelime etmeyip, seyircinin her türlü iletişim çabasına sağır kalması oldu. Kendisinin sahnede seyirciyle iletişimini ruhuyla kurduğu rivayetleri doğrudur, yakın kontak onun işi değildir ama istediğin kadar bunu bilerek git, kanında Türklük var. Sıcaklık var, samimiyet var. Bıraksan sahneye fırlama potansiyeli var. Bu adam böyle evet ama hepimiz düğmemize basılmaya hazır bekliyorduk, gönüllü vokale iştirak etmeye. Onu
    bırak bir de konuşur sesini duymaya.

    Orada olduğumuzu bize hatırlatan, "Evet ben bu adamı canlı canlı dinliyorum" dedirten bir "Merhaba" da zor muydu? Gözlerimizle gördüğümüz, kulaklarımla tanık olduğumuz bu tarihi anı tasdiklemek istedik belki de, onun da bizi gördüğüne inanmak! Ama nerdeee, Dylan bir selamı dahi çok gördüğü bizlere dönüp bir kez bakmadı bile!

    En azından şimdi görüyor ve duyuyorsan, seni ilk isminle selamlayalım Robert Allen Zimmermann! Bu da soru işaretli bir kapak olsun, başucunda dursun. Ama sevgimiz sonsuz, aklında bulunsun!
    ···
   tümünü göster