1. 1.
    0
    özlem;içinde boğulduğun ve acıyla kavrulduğun an değil midir...
    özlem nasıl birşey böyle, nasıl da yıpratıyor ruhu, nasıl da yalpalıyorsun artık o tek yürüdüğün yollarda, nasıl da fena dağılmışsındır o özlemin dibine vurduğun anda...
    yüreğinin sessizliğindeki çığlıktır özlemek,her an özleneni aklında yüreğinde taşımaktır, yarin gidişi nasıl da özlemi damarlarına indirgemiştir artık, susarsın olmaz, konuşsan zaten anlamsızdır, özlemek burun kemiğini sızlatınca özlemdirya, yaşamasıda muamma...
    tüm yaşanılanı hep yad edersin,o günlere hep dönmek istersin, özlemeye başladığın andan beri gün sayarsın,182.güne girmişsin daha...
    bilsem bir daha seni göremeyeceğim, bilsem bir daha öpemeyeceğim, bilsem ki o gülden nazik ellerini bir daha tutamayağım, bilsem ki o son vedalaşmamız daha fazlasını yapmazmıydım, yada ayrılırmıydım o an senden he...
    ey "özlem" 182 gündür yüreğimdesin, çok yordun beni, aptala çevirdin, inzivaya çektirdin beni,ama hep yak şu yüreğimi olur mu,yak ki bende acıyan yüreğime hep kulak vereyimde yarin bıraktığı bu hediyeyi susamışçasına açıp içine bakayım...
    ···
   tümünü göster