1. 1926.
    +2
    ##

    mesela, bi gün yurttaki kızlarla çocuk doğurduktan sonra çalışıp çalışmamaktan konuştuk.

    “bilmiyorum” dedim ben, “benim annem çalışıyodu, boynumda ipli anahtarım vardı ilkokula giderken. anahtarla girerdim eve ben. o zamanlar kendimi büyümüş gibi hissederdim; ama, içimdeki burukluğu yeni yeni fark ediyorum. zile basma lüksüm olmadı hiç. çünkü kapıyı açacak kimse yoktu evde. evde biri olsa bile alışkanlıktan anahtarla açardım kapıyı ben. bakıcılarım oldu hep, kötü değillerdi ama bakıcıydılar sonuçta. annem iki saatliğine derse bile gitse arkasından ağlardım. annemi isterdim. çocuğumun onu yaşamasını istemem ben”

    aptal aptal baktılar suratıma.
    hepsi asker çocuğuydu.
    çoğunun annesi ev hanımıydı.
    ama hepsinin boynunda ipli anahtarı olmuştu.

    çünkü anneleri onların okuldan dönüş saatinde asla evde olmuyodu.
    her zaman gidecekleri altın günleri, orduevlerinde müzikli eğlenceleri vardı.
    hiçbiri yoksa, alışverişleri vardı.
    bu onlar için normaldi.

    benim annem, sadece birkaç saatliğine, işe giderken beni bakıcıya bırakıyodu, ama onların bakıcıları bile yoktu.
    anneleri, para harcamaya gidiyodu, onları evde saatlerce yalnız bırakarak.

    akşamları evlerinde yemek pişmezdi çoğunun.
    babaları işten gelirken hazır bi şeyler alırdı.
    veya parayla kadın tutup ona pişirtirlerdi.

    biz, ara sıra, değişiklik olsun diye dışarıdan yerdik.
    annem, belli bi yaşa kadar dışarıdan hazır bi şey yedirmedi bize.
    kendi yaptı her şeyi.
    ···
   tümünü göster