+1
"cogulcu" yapilanma karsiti one surulen cekincelerin ve negatif faktorlerin sadece "moderator ya da moderasyon grubu yontemleri adina" anlamli olmasindan bahsetmek mumkun degil. net bir yargiya varmak icin hem mevcudu hem de "arzu edilen" adinaa onceliklerin degerlendirilmesine gitmekte fayda vardir.
evet dogru, moderasyonun seffaf olmasi, dogal olarak bireysel inisiyatif -ya da onun perspektfife gore degisken tanimi olan keyfiyet'i- kaldiracaktir. ama bir kuvvetler ayriligi ve denkligi ihtimalini de gormezden gelmek dogru olmaz.
moderasyon ile yazarlar bir komensalizm iliskisi icerisinde degildir. yazarlar moderasyonun ve bireysel inisiyatifinin sigintisi degildir. moderasyon da yazarlarin kopegi degildir. ama illa bir oncelik siralamasi koymak gerekirse, moderasyon yazarlara mhtactir, yazarlar moderasyona degil. o halde mevcut tablo da dengeye bir bakmak lazim:
yazar'a ait bireysel inisiyatif'i zaten moderasyon kendi "inisiyatif"i ile sinirlkanmaktadir. yani mevcut durumda inisiyatiflerin birbirileri ile denkligine karar veren moderasyon ve moderator'un "inisiyatif"ine yazar'in karisamama, bilememe, sirrindan sual olamama durumu ve dogrudugu haksizlik cozulmesi gereken esitsizlik yaratmaktadir.
su soruyla karsi karsiya kaliyoruz:
sozlugun tadini sadece kolektif cogulculuk ve belirlilik mi kacirmaktadir?
kanimca yanit "sozlugun tadi"nin subjektif ictihadlara konu olmasindna geciyor. ama eger "tad kacimi" bir cekince ise moderasyon'un zaten "sozlugun tadinin kacmasi"nda tek tarafli etken bir unsur oldugunu goz ardi edilemez. mesele suraya geliyor:
ozgurlukleri ve haklari kazanim acisindan esitleyerek sozlugun tadinin kacmasi mi, sozlugun bireysel hak ve ozgurluklerin (tck ile sinirlanmamis olmak kosuluyla) korunmasi mi?
daha evvel de dile getirdim. sozlukte ve her turlu sosyal yapi icinde moderasyon konformizmi, aynilasmayi zaten ister istemez olusturan bir ust-baski grubudur. sozluk populerligi sebebiyle zaten yeni gelen gruplarin mevcuda benzesme, mevcuda kendini imitasyon ile kabul ettirme erkiyle bicimlenir.
ama yegane sebep cogunlugun temayulu degil, temayulun "kurallasmasi"dir. yani moderasyon bu populist yapiya gore olusmus, onunla paralel gitmek durumunda kalmistir. sozluk uzun zamandir orijinal ve yeni uretememekte, moderasyonsuz bir donemde olusmus orijinal ve yeniyi taklit etmekte, onu devam ettirme cabasi icinde cirpinmaktadir. eskiden super insanlar vardi, simdi hepiniz malsiniz demiyorum. super insanlarin akisi dunyaya nemutanyidir. mesele super insanlari, yani bir topluluk icinde dgeisimden sorumlu ajanlari "cogunlugun" ve "mevcud"un hatrina feda etmektir. sorun, "normal"ler belirleyerek "oteki"lestirdigimiz herkesi "sorun yaratacagi" ihtimali ile yok etmektir (yok etmekten kasit ucurmak degil: varligina imkan tanimayacak bir sistem olusturmak da bir "yok" etme bicimidir.).
moderasyon da "bu" cirpinis'in mesru dayanagidir. moderasyon bir surec olan sozlukte bir "sonuc"u sabitleyerek ona "konform" eden yazar ve entrylerin duzenlemesi ihtiyacindan dogmustur. konformizm zaten sozlugun populerliginin dogal sonucuyken, bunun mesru merci tarafindan gozetilmesi ve desteklenmesi, sozlugu ve dunyayi degistiren "uyumsuz"larin elenmesi, orijinal ve degigib enerjilerinin degeri bilinemeden ya ayrilmaya ya kendini mevcud a benzetmeye ya da ucurulmaya mahkum edilmesidir. oysa ki sozluk uyumsuzlarin eserdir. sozluk sistem ile arasi iyi olan, "efendi" yazarlar tarafindan kurulmamistir. populer olmasinin sebebi de herkesin sezen cumhur onal estetiginde olmasi degildir. aksine "populerligi" isyanindan, uyumsuzlugundan kaynaklanmaktadir. itibari bu "farklilik"tan dogmaktadir. bu farkliligi "normalleatirip" bir degere hapsedere vernikleyebildigini sanmak, moderasyonun en buyuk yanilgisidir. bu yanilgi eksi sozlugu, normal sozluk yapan en onemli faktordur.
su denklem icerisinde "sozluk aynilasir" cekincesi sunabilmek icin, sozlugun aynilasmamis oldugunu kabul etmek gerekiyor. oysa ki sozluk zaten hepimizin ortak hatalari ve muhafazakarliklari sebebiyle aynilasmistir, duzenli bir artis ile aynislasma surecine deavm etmektedir.
o halde "aynilasma"yi bir cekince olarak ortaya surmenin bir mantigi var mi? kesinlikle var. aynilasmak en buyuk cekincemiz olmali. ama mevcud aynilasmayi es gecip, muhtemel aynisalasmayi cekince sunarak degil.
aynilasma ile moderasyonun kafa kafa, dost kardes yasayabilmesi icin moderasyon kendisini "vazgecilmez", mutemmim cuz kilmamalidir. iyi bir moderasyon iyi bir ogretmen gibidir. gun gectikce luzumunu ve gerekliligini azaltir, "aynilasmak", "basmakaliplasmak" ve moderasyona yakinsamaktan ziyade, moderasyonda etkin ruh ve dusunceyi olusturmaya yonelir.
su haliyle mevcut cozum onerilerinin hepsinin "moderasyonun daha da buyumesi" olmasi hasebiyle, moderasyonun seffaflasmasi istegi dile getiriliyor.
yoksa, moderasyon diye bir araci "ideal avcisi"nin sozlukte 6 sene sonra hala bu denli buyuyerek, palazlanarak mevcut olmasi dahi bir seyleri yanlis yaptigimizin en net kaniti ve habercisidir.
karar verelim: moderasyon gerekli mi? eger gerekli ise, aynilasmak moderasyonun sanindandir. keyifsizlesme "modere edilme"nin mecburiyetidir. o halde keyifsizligin sadece yazara ciro edilmesi yerine, moderasyona da ciro edilmesi, en azindan keyifsizlesme sureci icerisinde ne kadar ve nasil keyifsizlesecegimizden cumleten emin olalim.
yok eger, keyifsizlesmeyelim. aslimiza rucu edelim, ozgur ifade ve bicimlerin, yaklasim ve ruhun hakim oldugu bir sozluk istiyorsak zaten moderasyonun tamamina yakinini kaldirmamiz gerekecektir. gercek su ki sozluk artik "yonetim bicimi"ni degilse de "yasama bicimi"ni netlestirmek zorunlulugunda kalmis bir nokta ve boyuta gelmistir. kepimizi onumuze alip dusunelim:
madem aynilasiyoruz, bunun flu bir tarafi kalmasin. hepimiz, duzenli, tek kol hiza alip kendimizi bilerek aynilasalim.
Tümünü Göster