metrobüsteki amlıya verdiğim ibretlik ayar

ben arda turan, 12 yaşımda
galatasaray maçlarında top
toplayarak başlayan
kariyerim hızlı bir şekilde çok
yukarılara çıktı ve 17 yaşında
as takıma alındım, daha sonra kiralık olarak manisaya gidip
kendimi daha çok geliştirdim
ve takrar yuvaya dönüp
mlada boleslav maçında
parlayıp yoluma çıtamı
artırarak devam ettim. her maçta ilk 11'de çıkıyor ve iyi
maçlar çıkarıyordum insanlar
artık bana kurtarıcı gözüyle
bakıyorlardı. hatta sonunda o
çok sevdiğim klübün kaptanı
bile olmuştum. bu arada da başlarda kanka ayağına
yattığım namı diğer selena
sinem kobal'ı tavladım sinema
dahi kapattırdım onun için
gerçi medya çok yavşaklık
etti ama hiç gibimde olmadı ne de olsa sinemle takılıyordum.
bir gün antreman çıkışı
sabriyle konuşurken inci
sözlük lafını duydum, sabri
çok methetti ben de çok
merak ettim. akşam eve gidince ilk işim sözlüğe girmek
oldu. okumaya başladım
saatler su gibi geçti baktım
sabah olmuş bütün gece
okumuşum. ertesi gün
uykusuz uykusuz antremana gittim hagi'den bir güzel fırça
yedim hatta hakkımda
sinemle çok sevişiyor
maçlarda çok halsiz
dedikoduları çıktı ama aslında
nedeni inci sözlüktü. olsundu ben gerçekten mutluydum
sözlükte takılmaya. @2
olduğum zaman isviçreye
attığım golden bile daha çok
sevinmiştim. madrid'e
transfer olunca yalnızlıktan daha çok bağlandım sözlüğe.
az önce falcaoyla sohbet ettim
biraz ve direk geldim fakat
senin şu gibimsonik başlığını
görmemle gözlerim karardı
elim ayağım titredi, son sezon yediğim küfürler bile bu
kadar sinirlendirmemişti beni.
hemen başbakana ulaştım ve
senin ip adresini buldurttum,
yanıma perea'yı aldım
uçaktayız, o ara fatih hocayı aradım o da melo ve eboue'yi
hazırlamış havaalanında
buluşuk senin o kıllı zütünü
dağıtmaya geliyoruz, kısacası
dıbına koduğumun bini gibi
tuttun yannanı yedin...