1. 951.
    0
    pınar bu soruyu duymuş muydu bilmiyordum. öyle ki ben bile erhanı dinlediğim ne diyeceğini merak ettiğim halde zar zor anlamıştım söylediğini... pınarın duymaması normaldi... erhan başını tekrar eğince pınar bu kez başını kaldırıp erhana bakmaya başladı... gözleri zaten dolmuştu, erhana bakar bakmaz yaşlar akmaya başladı. konuşmaya çalıştığını anlayabiliyordum ama çenesi titriyordu... ağzını açsa haykıracak gibiydi ama bir türlü açamıyordu... tekrar başını önüne eğip ağlamaya devam etti.

    garsonlardan birisi gelip yerdeki tabak ve çay bardaklarını toparladı. bardaklardan birisi kırılmış bir şekildeydi ve garson ona dokunmadı. elindekileri zütürmek için içeri girdi. pınarın yere damlayan yaşlarını görebiliyordum. erhanın yanındaki sandalyeye oturup

    gidelim mi? diye sordum tekrar...

    gideriz... dedi, gideriz...

    yerdeki kırılan cam bardağındaydı erhanın gözü. ben bunu anlayana kadar yerinde fırladı ve bardağı yerden aldı. arkasından ben fırladım erhan diye bağırarak... pınara doğru bir adım attı...

    elindeki cam bardağı pınara doğru tutuyordu.
    ···
   tümünü göster