1. 26.
    0
    Sen;
    bulamadığım.
    Tahta çıtırtılarında
    kapı aralıklarında
    eski sandıklarda aradığım
    bulamadığım.
    zümrüt yeşili bir tülbent gibi doladığım
    kilitli çekmecelerde sakladığım
    göğsümde fırtınasını dindirdiğim
    gurbetinde kaybolduğum.
    Sen;
    bulamadığım.
    Hiçbir yere sığdıramadığım
    hiçbir boşluğa dolduramadığım
    havaya karıştırdığım
    toprağa düşürdüğüm
    ateşten kaçırdığım
    rüzgârda dolaştırdığım
    yağmura karıştırdığım
    zerrelerime bölüştürdüğüm
    buldukça kaybettiğim
    aradıkça bulamadığım
    ne olduğunu bilemediğim
    hayra da şerre de yoramadığım
    boynumdan çıkaramadığım
    avuçlarıma alamadığım
    yakamı kurtaramadığım
    suretini çıkaramadığım.
    Sen;
    bilemediğim
    cevabını bulamadığım
    sırrını çözemediğim
    kabuğunu kıramadığım
    karanlığını ağartamadığım
    tane tane söyleyemediğim
    dilimi anldıbına döndüremediğim
    tercüme edemediğim.
    Sen;
    hiç bilmediğim
    bilemediğim
    meçhulüm kayıp hazinem
    gizli düşüm kanayan yaram
    gömüldüğüm çalılanmış kabrim
    ağıtım şenliğim
    düşündükçe kaybettiğim
    kaybettikçe düşündüğüm.
    Sen;
    bilemediğim
    söylediğini duyamadığım
    dudaklarını okuyamadığım
    şifresini çözemediğim
    parolasını hatırlayamadığım
    aklımdan çıkaramadığım
    hafızamda tutamadığım
    yankısında yankılanamadığım
    tozuna bulanamadığım
    kalabalığına karışamadığım
    saçlarıyla yarışamadığım
    Sen;
    duyamadığım
    dünya gözüyle göremediğim
    hücrelerine kadar tanıyamadığım
    teninde konaklayamadığım
    terinde üşüyemediğim
    maniler döşeyemediğim
    yandığım yakamadığım
    söndüğüm söndüremediğim
    oklarımla vurup öldüremediğim
    zehrinde ölemediğim
    bahçesinde yaşayamadığım
    ücrasında tutunamadığım
    yabanım, uzağım
    gidemediğim ve gelemediğim
    yolunu bulamadığım.
    Sen;
    göremediğim
    yakınına varamadığım
    yürüdükçe ıraklaştığım
    hasretini kıramadığım
    vuslatına eremediğim
    sofrasına oturamadığım
    tadına bakamadığım
    doyamadığım
    ezeli açlığım
    açılmaz çıkınım
    etim kemiğim çekilmiş ruhum
    yitirilmiş soluğum
    geçmiş zamanım
    harcanmış geleceğim
    zamansızlığım
    aynadaki yokluğum
    uzandıkça kaçırdığım.
    Sen;
    varamadığım
    kimselere soramadığım
    öfkesine kapıldığım
    merhametine sığındığım
    gizlice fısıldadığım
    açıktan anamadığım
    kendimden başkasıyla paylaşamadığım
    gölgesinden bile kıskandığım
    bilmecem, muammam
    dalından düşen yaprağım
    yerine çürüdüğüm
    ucundan tutamadığım
    kapısına varamadığım.
    Sen;
    içlenip de diyemediğim
    ruhumdan çıkaramadığım
    korkudan söyleyemediğim
    cümlesini kuramadığım
    yüklemini yüklenemediğim
    uç uca getiremediğim
    yan yana koyamadığım
    biriktiremediğim
    harcayamadığım
    hesabını kesemediğim
    başlayamadığım ve bitiremediğim
    seferine çıkamadığım
    haritasını çizemediğim
    limanına ulaşamadığım
    lisanını bilmediğim.
    Sen;
    dilimin ucuna gelip de söyleyemediğim
    tek satırını okuyamadığım
    seldıbını alamadığım
    kelimelerinde dolaşamadığım
    zarfını açamadığım
    postaya veremediğim
    yolunu gözleyemediğim
    müjdesini alamadığım
    sedef kutuların içinde saklayamadığım
    kokusunu içime çekemediğim
    unutamadığım ve hatırlayamadığım
    sayfalarını çeviremediğim
    resimlerine bakamadığım.
    Sen;
    okuyamadığım
    bakmaya kıyamadığım
    kem gözlerden sakındığım
    nazarından korktuğum
    ışığım ışıksızlığım
    dünyadan habersizliğim
    divaneliğim
    biçare pervaneliğim
    rengim ve renksizliğim
    parmak izlerimde gezdirdiğim
    ekgibliğinde eskidiğim
    örsünde örselendiğim.
    Sen;
    dokunmaya kıyamadığım
    çitlerle çeviremediğim
    mevsimlerinde dolanamadığım
    dağlarında avazım çıktığı kadar bağıramadığım
    ürktüğüm çekindiğim
    bir türlü açılamadığım
    bir türlü kapanamadığım
    bir türlü istediğim kadar sevemediğim
    bir türlü aşkından kurtulamadığım.
    Sen;
    çaresi olamadığım
    çaresini bulamadığım
    oya oya işlediğim
    ilmik ilmik söktüğüm
    işlemekle bitiremediğim
    sökmekle tüketemediğim
    bakınca göremediğim
    arayınca bulamadığım
    dokunmaya kıyamadığım.
    Sen;
    olmayanım
    olamayanım!..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster