1. 1001.
    0
    ##

    emir aradı.
    yorumları silinmeden okumuş.

    “nasılsın” dedi.
    “iyiyim” dedim.

    ağlıyorum amk yannan iyiyim.

    “değilsin”
    “biliyosan neden soruyosun”
    “anlat”
    “git”
    “hayır”
    “anlatmıcam. kapat telefonu”
    “anlat”
    “hayır”
    “ekin”

    adımı bu kadar güzel söyleme amk. dayanamıyorum.

    “sen leyla’yla dans mı ettin?”
    “herkes etti”
    “sen herkes misin”
    “uzatmasan”
    “uzatırım amk. hiç mi beni düşünmedin? hiç mi aklına gelmedim? “duyarsa üzülür” diye düşünmedin mi hiç?”
    “hayır”
    “duymam mı sandın”
    “üzülmezsin sandım”
    “yanlış sanmışsın”
    “ekin, leyla ordaki bütün erkeklerle dans etti”
    “sen etmeyecektin”
    “neden”
    “sen ona aşıktın”
    “eskidendi o”
    “malsın. ordaki herkes senin ona aşık olduğunu biliyodu. ordaki herkes beni de biliyo. i̇nsanlar ne düşünür diye hiç mi umursamadın?”
    “ekin, işte o yüzden, herkesle dans etmişken benimle etmese tuhaf olurdu. o zaman düşünürlerdi”
    “…”
    “bi şey demeyecek misin”
    “ne değişecek amk olan olmuş”
    “öyle”
    “benim yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım var”
    “ne kadar”
    “bilmiyorum”
    “sen bilirsin. ama ben seni seviyorum. onu değil”
    “o zaman bi elinin onun belinde, bi elinin de onun elinde ne işi vardı”
    “elini tutmadım. iki elimi de beline koydum”

    birden gözümün önünden görüntüler geçmeye başladı.
    en kötüsü, emir’in üstünde benim ilk yıldönümünde aldığım swit var.

    “allah seni kahretsin. bunu söylemek zorunda değildin”
    “sen sordun”
    “o zaman allah benim belamı versin”
    “bela okuma”

    sonra emir’i babası çağırdı.
    kapattık telefonu.

    ertesi gün konya’ya gittim
    ···
   tümünü göster