anlatmak istiyorum dinleyen olur mu

-nasıl diyeceğim nasıl sorucam bilmiyorum dedi
-neyi noldu dedim
Birden – sana aşkım diyebilir miyim artık dedi
Benim kadar zırlak bi insan daha var mıdır acaba
Yine gözlerim doldu yine cevap veremedim
Evet diyecek oldum saçmaa geldi
Hayır diyecek oldum salakça geldi
-

Gözlerim dolu ama ben gülüyorum ellerimi o tutuyordu ben daha sıkı tuttum başımı çenemin altından onun omzuna dayadım
Yanaklarımız değiyordu birbirine
-seni seviyorum demek istedim diyemedim
-sana aşığım demek istedim diyemedim

O cevap alamadı ben birden doğruldum gidelim hadi dedim
Nereye dedi
ineduralım geç kalıcam dedim
Bişey demedi indi taştan beni de indirdi
azcık gittik hala bademlikteyiz ama
oturalım mı şuraya dedim bi ağacı göstererek
o günden sonra o ağaç bizim ağacımız oldu gençler
hatta üstüne isimlerimizi yazdık o gün değil ama sonradan

oturduk ağacın altına
ali dedim sadece
efendim dedi ben sarıldım o da sarıldı
-seni seviyorum ben dedi
Güldüm ben de dedim o da sorusunun cevabını almıştı artık (aşkım diyebilir miyim sana artık)
Kalktık elele indik o yokuşu

Şimdi fark ettim de benim onunla yapmayı en sevdiğim şey onunla el ele o yokuşları inmekmiş çok özlüyorum o günleri